‘Amirallere suikast’ soruşturmasını yürütürken yarbay Ali Tatar’ı ikinci kez ifadeye çağırıp intiharına yol açan dönemin özel yetkili savcısı Süleyman Pehlivan’ın yargılandığı davaya ailenin müdahil olma talebi ‘ölümden doğrudan zarar görmedikleri’ gerekçesiyle reddedildi.

Yarbay Ali Tatar
Darbe girişiminin ardından yakalama kararı çıkartılan 14 Yargıtay üyesi arasındaki Pehlivan, karar üzerine firar etmişti.
Pehlivan, 3 Ağustos 2016 tarihinde İzmir’de teslim olmuştu. Pehlivan için hazırlanan fezlekede, soruşturmaların yanısıra Yargıtay üyeliği döneminde ‘FETÖ’ talimatıyla hareket ettiği ve ‘ByLock’ kullanıcısı olduğu belirtilmişti.
Hürriyet’ten Aysel Alp’in haberine göre Pehlivan’ın yargılanmasına Ankara’da başlandı.
Yargıtay 9.Ceza Dairesi salonundaki ilk duruşmada, ailenin davaya müdahil olma talebi reddedildi. Pehlivan’ın tutukluluğuna devam kararı veren mahkeme, duruşmayı 3 Mayıs 2018’e erteledi.
Habere göre hakim bundan sonraki duruşmalara Tatar ailesinin alınmaması talimatı da verdi.
‘Kalbimiz kırılıyor ama mücadele azmimiz bileniyor’
Ağabey Ahmet Tatar şunları söyledi, “Biz sekiz yıldır bu mücadelenin içindeyiz. Sekiz yıldır hukukun bütün yollarını kullanıyor, bütün kapıları zorluyoruz. Bugün bir kapıyı bize kapattılar. Ama dün Fetullah’ın hakimine, savcısına, kararlarına karşı dimdik durduysak, bugün de bu kararlar karşısında dimdik ayaktayız. Bu kararlar bizi yolumuzdan çevirmez. Hukuk mücadelemize devam edeceğiz. Ama bugünkü durum hukuk, adalet değil. Yargıtay’ın ceza dairesi başkanı bize ‘suçtan zarar görmediğimizi’ söylüyor. Üst yargıç, sıradan bir mahkeme başkanı değil, yüzümüze bunu nasıl söyleyebiliyor? Suçtan zarar görmemiz kararını vermesi için Ali’nin ölmesi yetmemiş, aileden kaç kişi daha ölseydi müdahillik talebimizi kabul edecekti? Hayal kırıklığına uğradık. ‘Bir daha bu aile bu salona girmeyecek’ diyor. O zaman git kendi evinin salonunda yap yargılamayı. Ama bizi yıldıramazlar bu sözlerle. Belki canımız sıkılıyor, kalbimiz kırılıyor ama mücadele azmimiz bileniyor.”
Abla Hürriyet Ünver ise “Beni buraya gömün. Ali bugün öldü. Bugün onu öldürdünüz” diyerek ağladı.
Yarbayın dramı

Savcı Süleyman Pehlivan
7 Aralık 2009’da tutuklanan Tatar, dokuz günün ardından 16 Aralık tarihinde tahliye edilmiş, Pehlivan’ın karara itiraz edip tutuklama istemesi üzerine 18 Aralık 2009’da İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi oy çokluğuyla Tatar’ın tutuklanmasına karar vermişti.
Tatar, 19 Aralık 2009 sabahı bazı subayların tutuklama kararını uygulamak için evine geldiği esnada, “Beni oraya koymayın” diyerek banyoda intihar etmişti.
Tatar, banyoya gitmeden önce eşi Nilüfer Tatar’ın eline “Şunu bilin ki en küçük suçu ve günahı olmayan ben, bu hukuksuzluğa isyan ve bu karanlığa bir nebze ışık olabilmek için hayatıma son veriyorum” sözleriyle biten bir mektup bırakmıştı.
Nilüfer Tatar, eşi Ali Tatar’ın cenazesinde “Eşimin katili sensin Süleyman Pehlivan” demiş, Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar ise darbe girişiminin ardından Pehlivan için, “Teslim ol. Adil yargı karşısında hesap vermeni istiyoruz. Sana haksızlık yapılırsa karşısına dikiliriz” demişti.