Benzer bir durum ithalatta da görülüyor. İthalatımızda payı azalan tek grup yüksek teknolojik ürünler. En hızlı artan ithalat kalemimiz ise %51’lik büyüme ile düşük teknolojik ürünler olmuş.
Görüldüğü gibi Türkiye bilime ve teknolojiye yatırım yapmıyor olmasının sonuçlarına katlanıyor. Sıradan ürünleri alıp, sıradan ürünlere dönüştürüp satıyor. Bunu sürdürebilmek için de “rekabetçi kur” adı altında TL’nin değer kaybetmesine yol açacak kararları hayata geçiriyorlar. Çünkü sizin ürettiğiniz ürünleri başkaları da rahatlıkla üretebiliyor. Onlarla rekabet etmek için de bizim daha fazla yoksullaşmamıza yol açacak uygulamalara imza atıyorlar. Bu durum Türkiye’yi yoksulluk üzerinden rekabet sarmalına sokuyor. Bu sarmalın kırılmasının tek yolu var o da zihniyet değişikliği.
Zihniyetlerini değiştirmelerini sağlamak için bir de buraya yazayım: bilimde para da var!