HDP, 6,3 milyondan fazla oy alarak Meclis’e üçüncü en büyük parti olarak girmeyi başarmış bir partidir. Gerek milletvekili, gerekse belediye başkanı ve belediye meclisi üyesi olarak seçimle bulundukları yere gelen HDP’lilerin birçoğu, görevlerinden uzaklaştırıldı ve cezalandırıldı. Bu cezalandırma sürecine AKP’nin yargıyı araç yaparak katılmış olması olasılığı da var.
HDP’nin, teröre “kurum olarak” katıldığı somut bir biçimde kanıtlanmadıkça, kurum olarak cezalandırılmasının, öncelikle, çağdaş hukuk anlayışında yeri yoktur. Aslında Cumhuriyet’in uluslaşması yıkılmaya çalışılacak yerde günümüzün koşullarına taşınsaydı HDP’nin kapatılması asla istenemezdi.
HDP’nin kapatılması ulusal birliğe hiçbir katkı yapmayacak tam tersine, kendisini “her eleştireni” terörist diye etiketleyen AKP-MHP iktidarı tarafından giderek daha fazla kırılgan kılınan toplumsal bütünlüğe büyük zararlar verecektir.