Van’da 38 günlük erkek bebeğe cinsel istismarda bulunulup öldürülmesiyle ilgili davada mahkeme davaya katılma talebi kabul edilmesine rağmen yargılamayı takip etmeyen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulundu.

Fotoğraf: DHA (Arşiv)
Anne P.T., sevgilisi F.A. ve Y.G. adlı kişi, 26 Ocak’ta 38 günlük bebeği kusma ve halsizlik şikayetleriyle hastaneye götürmüş, bebek hayatını kaybetmişti.
Bebeğin annesine ve sevgilisine ağırlaştırılmış müebbet hapis verilmişti.
Hürriyet’ten İsmail Saymaz’ın haberine göre Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin gerekçeli kararında, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na ‘suçtan zarar gören’ sıfatıyla davetiye çıkarıldığı, bakanlığın da davaya katılma kararı verdiği belirtildi.
Buna rağmen yargılamayı takip etmeyen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Van il müdürlüğündeki görevliler hakkında suç duyurusunda bulunuldu.
Kararda, ‘eylemin mahiyeti ve toplumda yaratacağı infial nazara alındığında görevlilerin yargılamayı takip etmemesi nedeniyle’ şikayetçi olundu. Doğum izniyle salıverildikten sonra anne Tatar’ı, çocuğun öldürüldüğü güne kadarki sürede izleme, gözetleme, bebeği korumakla yükümlü kamu görevlilerinin bulunup bulunmadığının sorulmasına, görevini ihmal eden varsa şikayetçi olunmasına karar verildi.
Yedi baronun davaya müdahil olması, insan hakları yönünden örnek oluşturacak bir açıklamaya dayandırıldı.
Kararda şöyle denildi: “Sanıkların eylemlerini kırk gününü doldurmayan çocuğa karşı canavarca hisle ve altsoya yönelik işledikleri, maktulün bebek olması, öldürmenin yanı sıra çocuğun cinsel istismarı eylemine maruz kaldığı, failler arasında annenin de bulunduğu, bu nedenle çocukların korunmasına yönelik ulusal ve uluslararası mevzuatla birlikte Avukatlık Kanunu’nun 76 ve 95. maddeleri nazara alınarak en temel insan haklarından olan hayat hakkı ve vücut bütünlüğünün korunması değerleri saldırıya uğrayan maktul bebeğin haklarının korunması yönünde -zikredilen kanun maddelerinde insan haklarını savunmak, korumak ve işlerliğini sağlamak bağlamında- başvuruda bulunan baroların suçtan zarar gören olarak kabul edilmeleri gerektiği anlaşıldığından katılan sıfatıyla davaya kabullerine karar verilmiştir.”
‘Bilgimiz olmadığından duruşmalara iştirak edilemedi’
Diken’e bir açıklama gönderen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Pınar Bozkurt, suç duyurusunun doğru olduğunu söyledi.
Bozkurt şöyle devam etti: “Ancak olay söyle gerçekleşmiştir; henüz dava açılmadan, soruşturma aşaması sırasında 30 ocak 2017 tarihinde tarafimdan ilgili soruşturma dosyasına yazılı olarak, ‘Şayet Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair karar verilir ise itiraz , kamu davası açılması halinde ise davaya katılma hakkımızı kullanabilmemize ilişkin olarak Van Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü Hukuk Birimine gerekli tebligatlarin yapılması hususunda gereğini arz ederim’ şeklinde bir dilekçe sunulmuştur. Ancak mahkeme tarafından bakanlığımıza veya il müdürlüğümüze ne iddianame ne de duruşma çağrı kağıdı gönderilmiştir. Mahkeme duruşma esnasında tutanağın ve yeni duruşma gününün tarafımıza gönderilmesine dair ara karar verdiği halde mahkeme kalemi yetkilileri tarafından bu ara karar yerine getirilmemiştir.Dolayisiyla iddianamenin düzenlenmesi ve kamu davası açılması hakkında hiçbir bilgimiz olmadığından duruşmalara iştirak edilememiştir. Mahkeme heyeti ve savcı ise gerekli belgelerin tarafımıza ulaşıp ulaşmadığını kontrol etmeden hakkımızda suç duyurusunda bulunmuştur. Yapılan bu ihmal neticesinde tarafımızdan ilgili mahkeme kalemi çalışanları hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur.”