Bir öğretmenin ölümünü ‘ses kaseti, taşla’; bir çocuğun ölümünü ‘sapanla’ izah etmek, her cenazede ‘Günahların affı’ için havaya kalkan ellere bile ne kadar aykırı!
Hep söylüyorum; oysa kibrin sonu bile kabir!
‘Öğretmenin ölümü’nü dahi kılık kıyafetiyle izah edebilenler çıkıyor ya… Nasıl bir muhafazakârlık bu Hocam!
Sözleşmeli (köle) öğretmen yapılıp yaz aylarında işten çıkarılınca, kışın ders verdiği okulda kitap taşıma işinde hamallık yaparken kalbi duran öğretmeni nasıl izah edeceğiz? Kölelik, işsizlik ve hamallıkla mı?
Öyle ya, insanlar hep kendi ölüm fermanlarıyla huzurunuzda!
Sapanlı çocuk, kılık kıyafeti bozuk öğretmen, hamal öğretmen, platinli ayağı üstünde esas duruşta iyi duramayıp paşanın tekmelediği gazi…
Mini etekli kızlar, kim bilir ne yaptı, nasıl rıza gösterdi de tecavüze, tacize uğradı çocuklar, dayak yiyen başörtülü kadınlar!