“Gazeteci değil, örgüt üyesi” sorgusunda, “Terörle Mücadele Müdürlüğü”nde Savcı, Ekrem Dumanlı’ya “Gazetecilik sorusu” sormuş: “Genel yayın müdürlüğünü yaptığınız Zaman Gazetesi yayım politikası ve gazetede yayınlanacak haberler Fethullah Gülen’in söylemleri ve talimatlarına göre mi şekillenir?”
Bu hakikaten önemli. Çünkü iktidarın, Emniyet’in ve bağımsız yargının, “editoryal bağımsızlık”a nasıl titizlendiğini, medya etiğine nasıl bağlı olduklarını gösteriyor. Öyle talimatla haber, yazı yazılıyorsa, ayıplayacaklar. Demek ki “Talimatla haber yapmak” ayıp ve hatta suç! Havuz Medyası da bu hususa bilhassa dikkat etmeli!
Eski “Zamancı”, şimdi “Şimdiki zamancı” Hüseyin Gülerce Beyefendi de, ki hakikaten beyefendidir, bu editoryal bağımsızlığa özen gösterenlerden olmalı. Hüseyin Gülence oluşu da şimdi Hüseyin Muammer Gülerce oluşu da medya etiği şeyi. Beylece karşı tarafın da görüşlerini alıyor. Buna “double check” denir gazetecilikte; “duble çek” yani!
Bir bakıma, “bîtaraf ve bertaraf” olmamak için duruma göre “bi-taraf ve her taraf” olabiliyorsun. (İlk “bî” tarafsız manasında iken, ikinci “bi” biliyorsunuz, “çift” demek!) Tabii ki her iki durum, her iki kişilik de kendi bağımsız tercihidir. İnsan bizzat kendisine “paralel” de yaşayabilir!