‘En iyi film‘ seçilen Spotlight, burada ve her yerde ‘Stop-light‘, yani ‘karanlık kalsın‘ diyen güç-kudret-hiddet-şiddet-nefret sahiplerine inat, “Işıkları yakabilirsiniz, aydınlatabilirsiniz, ortaya çıkarabilirsiniz, sarsabilirsiniz ve mağdurların hayatını, haysiyetini sahiplenebilirsiniz” diyor işte!
Güçlülerin yandaşı, megafonu, katibi, halkla ilişkilercisi, tetikçisi, parmak izi silicisi, paspasçısı, havuz ördeği, emir eri, eskortu, gurkası, özel güvenlikçisi, sopası, beslemesi, manipülasyonların manivelası, yalanların kuryesi mi olacaksın…
Yoksa ezilenin, itilenin, hakkı yenenin, mağdurun, mazlumun, hakikatin yanında mı yer alacaksın?
Bu elbette sadece niyete ilişkin bir şey değil.
Yani ‘kötü niyet‘ zaten gazeteciliğe, hakka, hakikate, haysiyete ihanet de…
‘İyi niyet‘ ve steril olmak da yetmiyor!
Çokça emek gerekiyor.
Dayanışma, paylaşma, paslaşma, ortaklaşma gerekiyor.
Kalpten bir özgürlük duygun, damardan bağımsızlık tutkun gerekiyor.