Büyük, ışıl ışıl, sokaklarda yaşayan ve dünyanın her tarafından on binlerce insanın da bulunduğu kentin, panik atağa, korku tüneline, katliam mahalline dönüşmesi ve bunun “anında küreselleşmesi” için bir dakika, birkaç gözü dönmüş, birkaç silah ve bomba, canlı bomba yetiyor.
Her katliam mahalli o kadar küreselleşmiyor elbet.
Metrodaki bir reklam afişi, Eyfel Kulesi’nin çelikten yarısını bir Kalaşnikof gibi gösteren montaj bir gecede hakikat oluverdi adeta.
Sadece bir konser salonunda 100 ölüyle!
Şehir başka türlüydü; bir anda öldü.
Sabah ölülerine yakılan mumlarla uyandı!
Önce ıssızlık, korku hakimdi; sonra biraz canlandı.
Çok sayıda dükkan, mağaza kapılarını ya açmadı, ya erken kapattı.
Karanlığın düşmesiyle, insanlar kabuğuna çekildi tekrar.
Yakınlarını arayan, teşhis etmeye çalışanlar için çekilecek kabuk yoktu; her yerde, bizim ülkemizde de olduğu gibi.
Çünkü acı kolay kabuk bağlamaz!