AKP iktidarının, bir siyasî-diplomatik birim, dünya devletler topluluğunun bir mensubu olarak “Türkiye”yi getirdiği konum için bu müthiş bir somut göstergedir. “Ankara”dan gelen her söze yalan muamelesi yapılmaması için hiçbir sebep yok.
Karşı karşıya olduğumuz küçültücü hakikat, yalanın ağızda yuva yapması değilse, kabul edilemez bir beceriksizlik, 80 milyona merdiven dayamış nüfusuyla koca bir ülkenin devleti olmaya elvermeyecek bir vasıfsızlık. Ve bunun üstüne eklenen “kimin umurunda!” sendromu.
…Artık “Ankara” herhangi bir şey söylediğinde herkes en az üç başka yerden teyit ediyordur söyleneni. Adamın adını bari doğru söyleyebilirler, değil mi?
Olmuyor. Neden?
Üstünde düşünülürse sanırım sürüklendiğimiz felaketin kaynağının sadece siyasî olmadığı anlaşılacak.