• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Ümit Akçay: Demokratikleşmenin yolu hukuk mücadelesi kadar, otoriter emek rejimini kırmaktan geçiyor

27/04/2025 09:28

warning
Okura not:

Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.

Geçmiş deneyim gösteriyor ki, ekonomik zorluklar karşısında gerek iktidarın gerekse sermaye sınıfının hareket alanını genişleten en önemli etken, 2000’li yıllarda giderek derinleşen otoriter emek rejimidir. Bu hususu biraz daha açmak faydalı olabilir. Türkiye’deki emek hareketinin gelişimi açısından 1980 darbesi, genellikle gerilemenin başladığı bir dönüm noktası olarak görülür. Bu bir bakıma doğrudur. Zira 12 Eylül Anayasası’yla getirilen otoriter devlet biçimi, emeğin ekonomik, siyasal, toplumsal ve örgütsel haklarının ve gücünün geriletilmesi üzerine kurulmuştur. 12 Eylül’de ‘asker postalıyla’ yapılamayanlar, 2000’lerde  ‘piyasa zoruyla’ hayata geçti.


Bir başka ifadeyle, otoriter emek rejiminin kurulması 1980’de amaçlanmasına rağmen, ancak 2000’lerde kurulabildi. 2003’te çalışma yasasında yapılan değişikliklerle esnek çalışma biçimlerinin ve alt-sözleşme ilişkilerinin yasalaştırılması, toplu özelleştirmelerin hayata geçmesi AKP hükümetleri döneminde (hem de liberal yorumcular tarafından ‘iyi AKP’ olarak adlandırılan 2000’lerde) hayata geçti. Genellikle dikkatlerden kaçıyor, ancak demokratikleşmenin yolu hukuk mücadelesi kadar, bu otoriter emek rejimini kırmaktan geçiyor. Zira emek hareketinin olmadığı bir siyasi düzlem, siyaseti Ankara’ya sıkıştırdı, siyasi elitler arası mücadeleye indirgedi ve apolitikleştirdi. Dahası, güçlü bir emek hareketinin yokluğu, yaşanan ekonomik zorlukların siyasallaşmasını engelleyen en önemli etkenlerden biri haline geldi. Ve bu durum iktidara kendi projesini hayata geçirirken neredeyse ‘pürüzsüz’ bir alan sundu.

Günümüze gelelim. 19 Mart operasyonu sonrasında CHP, Şimşek yönetimini giderek daha sert eleştirse de, ekonomi alanında henüz bir alternatif önerebilmiş değil, yeni bir iktidar programı ortaya koymuş değil. Geçen hafta belirttiğim gibi bu durum, Erdoğan yönetimi için iktidar blokunu bir arada tutmak için en önemli değişken. Oysa bu denklemi değiştirecek olan, hukuk mücadelesi ile ekmek mücadelesinin nasıl birleştirilebileceğinin yollarını bulmak. Ancak ‘Hukuk olmazsa yatırım gelmez’ kolaylığına kaçmadan!

Ümit Akçay’ın yazısı

Kategori:Günün 11'i

SON HABERLER

Üç kez kapatılmıştı: CHP'nin dördüncü boykot sitesi yayında

CHP, boykot sitesine üçüncü kez erişim engeli getirilmesinin ardından ‘boykotyap2025.com’ sitesinin yayına girdiğini duyurdu.

Yılmaz Özdil hakkında soruşturma

Gazeteci-yazar Yılmaz Özdil hakkında ‘Türkiye Cumhuriyeti devletini hedef alan veya aşağılayıcı paylaşımı’ nedeniyle resen soruşturma başlatıldı.

Beylikdüzü'nde metrobüs kazası: Şoför tutuklandı

Beylikdüzü’nde bir kişinin öldüğü metrobüs kazasında gözaltına alınan şoför tutuklandı.

Brezilya Milli Takımı Carlo Ancelotti'yle anlaştı

Brezilya Milli Takımı, İtalyan teknik direktör Carlo Ancelotti’yle anlaştı.

Hamas, ABD-İsrail vatandaşı esiri serbest bıraktı

Hamas’ın ABD’yle doğrudan görüşmeleri neticesinde Gazze’deki ABD-İsrail çifte vatandaşı esir asker, Kızılhaç heyetine teslim edilerek serbest bırakıldı.

Gözde Bedeloğlu: 'KKTC sonsuza kadar yaşayacak' deniyor da nasıl, patlak bağırsakla mı?
Taha Akyol: Toplanan 'bakanlarımız'ın İBB'nin kurumsal hafızasındaki deprem ve dönüşüm bilgilerine ihtiyacı yok muydu?

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 750 gündür hapiste

YAZARLAR

Yeşil zeytini neden yemedin Sait?

Ayhan Tinin

Editör eksikliği fazlalık yaratır

Mustafa Dağıstanlı

Anne dediğin başlangıçtır

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Dilsiz bir ülkenin çığlığı

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Sırrı Süreyya Önder'in 'Cumhuriyet' eleştirisi üzerine…

Murat Sevinç

Silmek isteseler de silemezler

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Füruzan'ın röportajlarındaki dil dikenleri

Mustafa Dağıstanlı

GÜNÜN 11’İ

Alaattin Aktaş: 'Şak diye 10 milyar döviz satma' önerisi acaba 'şak' kısmı aynı kalmak kaydıyla faiz artışında uygulansaydı…

Murat Muratoğlu: 'Dış mihrak', 'üst akıl', 'iç hain' derken şimdi de repertuara 'malum çevreler' eklendi

Abdullah Tolu: Büyük şirketler futbol kulüplerinin statlarında loca kiralayarak, müşterileri ve personelini ağırlıyor

Yusuf Dinç: Politika faizini, enflasyonu bahane edip kura göre ayarlamaktan vazgeçilmeli…

Engin Solakoğlu: ABD'nin Ortadoğu'da yeniden çizmeye kalkıştığı harita bakımından Türkiye'nin önemi eşsiz

Erdal Sağlam: Bu iktidarın enflasyonu tek haneye indiremeyeceği çok açık

Ünal Özüak: Malaga ligin en iyi takımı olabilir ama Galatasaray daha motive olmalıydı

Abbas Güçlü: Çin, başta ABD olmak üzere diğerlerine hiç benzemiyor!

Nuray Babacan: Temkinli duran AKP'li siyasetçiler var

Murat Belge: İki çocuğunu öldürmüş 'vatanperver'le aynı safta yer almak 'bütün' AKP sempatizanlarını mutlu eder mi?

Faruk Bildirici: Haberi düzeltmesi, istismarın ayrıntılarının pornografik bir dille anlatıldığı satırları silmesi gerekirdi

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×