• ROTA
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11’i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • VPN HABER
  • ENGLISH

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SANAT
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Türkiye’ye alınmayan Lepeska: Erdoğan’ın basın yasaklarının nasıl kurbanı oldum?

03/05/2016 18:36


 

Geçtiğimiz günlerde Türkiye’ye girişine izin verilmeyen serbest gazeteci David Lepeska, Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğünün geldiği durumu kendi tecrübesi üzerinden anlattı.

“Hep Türkiye’nin cılız basın özgürlüğünden etkilenmeyeceğimi düşünürdüm, ne kadar da hatalıymışım” diyen Lepeska, Türkiye’ye girişine izin verilmemesinin ardından yaşadıklarını mizahi bir dille kaleme aldı.


Fotoğraf: Facebook

Fotoğraf: [email protected]

Dünyaca ünlü Foreign Policy dergisinde yayınlanan yazıda Lepeska, Türkiye’ye dönme isteğini de anlattı: “Türkiye’ye girişimin engellenmesinin üstünden bir hafta geçmişken, Chicago’da bir kafede oturuyorum ve kendimi Türkiye’ye nasıl girebileceğimin yollarını düşünürken buluyorum. İstanbul üç yıldan fazladır benim evim. En çok aklıma yatan bir Yunan balıkçıya para verip beni Midilli’den karşıya geçirmesini sağlamak. Sarsak bir sandalla gecenin karanlığında ilerlerken, karşı istikametten gelen mülteci yüklü botları izleriz. Ay ışığı altında iki bot yan yana geçer, belki birkaç mülteci bu aptal Amerikalıya el sallar; bu an sanki içinde bulunduğumuz dünyanın nasıl da içinin dışına çıktığını özetler. Ege’yi geçen mülteciler muhtemelen Türkiye’nin nasıl da yasakçı olduğunu gazetecilerden daha erken anlamıştı, ya da en azından benden. Mart ayında Türkiye’de basın özgürlüğü hakkında yazarken, yavaş yavaş kaynayan bir suyun içinde olduğumdan habersizmişim.”

‘Hükümetin baskı için seçime ihtiyacı yok’

“Türkiye’de ifade özgür olmaktan uzak. Esasında çoğunlukla korkunç bedelleri var” diyen Lepeska, son aylarda basına karşı girişilen linç eylemlerinden örnekler sıraladı ve yabancı gazetecilerin de kokuyu giderek daha çok hissettiklerini söyledi.

Türkiye’nin gazetecilere dair kara listesinden bahseden Lepeska, son olarak kendisinin de bu listeye alındığını anlattı ve “Dürüst olmalıyım, sınır dışı edilmedim ya da ülkeye girişim yasaklanmadı. Havalimanında ülkeye giriş iznim olup olmadığının yanıtı beklenirken, 20 saatin sonunda uykuma başka bir yerde devam etmeye karar verdim ve Chicago’ya doğru yola çıktım. Bugün hala Ankara’dan gelecek yanıtı bekliyorum. Hükümet bana neden izin verilmediği hakkında herhangi bir bildirimde bulunmadı” diye yazdı.

İfadeye baskının artışı ile PKK’yla yükselen çatışmaların çakıştığını ifade eden Lepeska şöyle yazdı: “Türkiye’de 20 ayda dört seçim olmuşken, ifade üzerinde artan baskıya yaklaşan bir diğer seçimle bağlantılı derdim. Şu anda birçok gözlemci AKP’nin Fransız tipi bir başkanlık sistemi önereceği yeni bir anayasayı referanduma götüreceğine inansa da, açık ki Ankara medyayı susturmak için yeni bir seçim kampanyasına ihtiyaç duymuyor.”

Tutuklu 30 gazetecinin 10’unun DİHA muhabiri olduğunu anımsatan Lepeska, Diyarbakır’da PKK üyeleriyle bir araya geldiği için suçlanacağına dair resmi olmayan istihbaratı da paylaştı ve “PKK’ya sempati duyan Kürtlerle buluştum, ancak herhangi bir PKK’lıyla ne görüştüm ne de konuştum” dedi.

‘Türkiye, Rusya olabilir’

Lepeska’nın yazısı şöyle devam etti: “Şaşırtıcı gelebilir, ancak Türkiye’de çalışmaya başladığımdan beri Erdoğan’ın hayranıydım, destekçisi değil, ama hayranı. Gazeteciler için bir hediye gibiydi. Dudak uçuklatan bir ifade için her zaman hazırdı, şaşırtıcı derecede parlak politik hamleleri vardı. Ancak açık ki kendisi benim gibi gazetecilere pek hayran değil. Erdoğan’ın ‘çatallanmış’ dünyasında biri AKP’yi ya da Türkiye’nin ‘muzaffer’ yükselişini desteklemiyorsa ya da eleştiriyorsa, ya teröristtir ya da Türkiye düşmanı, bu ikisi arasında bir şey yok. Gerçek şu ki Türklerin çoğunluğu Kürtlere karşı derin bir güvensizlik besliyor. Bu önyargı ya da ırkçılık olarak görünebilir, ancak uzun süredir devam eden kanlı çatışmalar düşünüldüğünde anlaşılabilir.”

‘Ankara’nın PKK’ya savaş açtığını’ ve bunu Türkiye’de yaşayan insanların çoğunun desteklediğini kaydeden Lepeska, hükümetin terörizme sempati besleyenleri vatandaşlıktan çıkarma planının bu yüzden kaygı verici olduğunu söyleyerek “Ankara’nın bu kavramı ne kadar geniş kullanabileceğini düşünürsek, Türkiye’nin yakında ‘eleştirisiz bir hava sahası’ haline geleceğini söyleyebiliriz” dedi.

Ortada bir utanç olduğunu ve bu utancın büyük kısmı AKP’ye ait olsa da, birazını da Türkiyelilerin sırtlanması gerektiğini savunan Lepeska yazısını, “Sessizlikleri dünya tarafından lanetlenmelerine neden oluyor, tıpkı devletin tüm medyayı kontrol ettiği ve gerçeğin buharlaştığı Putin’in Rusya’sı gibi. Aşağı bak Türkiye, su kaynamak üzere” diye bitirdi.

Türkiye basın özgürlüğünde üç basamak daha geriledi

Bu ‘gurur’ hepimizin: Türkiye AİHM’de ifade özgürlüğünü ihlalde yine birinci

Uluslararası basın ve ifade özgürlüğü örgütleri: Gazeteciler serbest bırakılsın

Tarihçi Ortaylı’dan basın özgürlüğüne vurgu: 19’uncu yüzyılda değiliz

Türkiye’de basın özgürlüğü ihlallerini eleştirmeyen bir Rusya kalmıştı, o da tamam

‘En sert’ AP raporu kabul edildi: Basın özgürlüğü ve Kürt sorunu odakta

Filed Under: Aktüel

SON HABERLER

Koca, Konya’daki cinayete tepki gösteren Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Konya'da bir doktorun vurularak öldürülmesine … Devamı...

Türkiye’den Almanya’ya gelecek işçiler için özel izin çıktı

Almanya’da Federal Çalışma Ajansı, havalimanlarında yaşanan personel … Devamı...

Psikiyatri uzmanı Başar, evinin önünde saldırıya uğradı

Şiddet sağlık kuruluşlarından çıktı, evlere kadar uzandı. Türk Psikiyatri … Devamı...

Basın örgütleri: Basın Ahlak Esasları sansür sopası

Basın örgütleri, Basın İlan Kurumu'nun 'sansür yasası'na hazırlık olarak … Devamı...

Hürriyet’ten çıkarılan gazetecilerin tazminat ve işe iade kararları kesinleşti

Hürriyet'ten sendikalaştıkları için işten atılan gazetecilerin Demirören … Devamı...

Erdoğan, Dodurga’dan kopamıyor: Anadolu irfanının bir göstergesi

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan "Geçtiğimiz hafta yapılan Çankırı Dodurga … Devamı...

Kripto kredi firması Voyager Digital iflas başvurusunda bulundu

ABD merkezli kripto para aracı kurumu Voyager Digital, iflas başvurusunda … Devamı...

DSÖ: Son iki haftada Covid-19 vaka artış oranı yüzde 30

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), son iki haftada dünya genelinde Covid-19 vaka … Devamı...

RTÜK’ten görevi başında öldürülen doktorla ilgili haberlere yayın yasağı

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Dr. Ekrem Karakaya’nın Konya’da görev … Devamı...

Kılıçdaroğlu, ‘beşli çete’ mesajıyla ‘tuzağı’ bozmak istemiş

ALTAN SANCAR [email protected] @altansancarr CHP Genel … Devamı...

İndirim garantili ifade: Nişanlımı ‘bakire olmadığı için’ öldürdüm
IŞİD füzelerin ‘düştüğü’ Kilis ve üç kenti hutbeyle tehdit etti: En büyük hedeflerimiz

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 1710 gündür hapiste

YAZARLAR

Dört yaşındaki Afgan çocuğun bir ismi de vardı…

Murat Sevinç

Oyun büyük yeğen

Bahadır Kaynak

Neden bu kadar öfkeliyiz?

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Sedat Peker meselesi ve içine düştüğümüz sefalet

Levent Gültekin

Türkiye demokrasisinde siyasetçilerin halktan uzaklaşmaması mümkün mü?

Murat Sevinç

AKP neden oy kaybediyor?

İhsan Dağı

Cüneyt Arkın’ın ardından: Baş ucundaki ekmeğe bakarak uyumak

Azime Acar

GÜNÜN 11’İ

Kaan Sezyum: Geleceğe yolculuk

Elçin Poyrazlar: Otokrat rejimler göç taşeronlarının en güçlü adayları

Deniz Zeyrek: Seçimleri kim kazanır? Boş Tencere Partisi

Esfender Korkmaz: Patlayan ihracat değil, dış ticaret açığı

Mehmet Açar: NBA kadar sokak basketboluna da güzelleme yapan bir film ‘Hustle’…

Şeref Oğuz: Enflasyon seçim sonrasında zirve yapar

Oğuz Demir: Bahsettikleri küresel enflasyon yüzde 10-15 bandında

Bahadır Özgür: 20,6 milyar liralık vurgunun paravan ağı

İbrahim Kahveci: Geçmişten tek fark iktidarın yıkımı başarı olarak satması

Zeki Gül: SGK, hekimin yazdığı ilaçları değil, en ucuzunu karşılıyor

Barış Pehlivan: Erdoğan, İstanbul’a Adil Karaismailoğlu’nu düşünüyor

‘Friends’in yaratıcısı kendisiyle hesaplaşmaya devam ediyor: ‘Chandler’ın babasına’ baba dememeliydik

Mevsimlik işçinin tülbentle yaptığı mesai başladı

‘Stranger Things’ yıldızı uygulamadan tanıştığı eşi Lily Allen’a aşık olduğu anı anlattı

Aşırı doz D vitamini hastanelik etti

Mavi yüzgeçli orkinoslara ‘çipli’ takip

Sahnede bayılan Carlos Santana hastaneye kaldırıldı

Kütüphaneden aldığı kitabı 46 yıl gecikmeli iade etti

Trafo merkezine giren yılan 10 bin hanenin elektriğini kesti

Sarıyer’deki balıkçıda sergilenen amforalara el kondu

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SANAT
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
  • AGORA
  • DİKEN’E TAKILANLAR
  • BİRİNCİ SAYFALAR
  • GÜNÜN 11’i
  • AKŞAM POSTASI
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 5 YAŞINDA
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
  • E-mail
  • Facebook
  • Google+
  • Pinterest
  • RSS
  • Twitter
  • Vimeo
  • YouTube

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi