Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’de çöken Baas rejiminin ardından, “Ülkelerini terk etmek zorunda olan milyonlarca Suriyeli artık ülkelerine dönebilirler. Barışın tesisi için elimizden geleni yapacağız” dedi.
Katar’ın başkenti Doha’daki Fidan, özetle şunları söyledi:
* Suriye halkı ülkelerinin geleceğini yeniden şekillendirecek. Türkiye, Suriye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne önem veriyor. Ülkelerini terk etmek zorunda olan milyonlarca Suriyeli artık ülkelerine dönebilirler. Kapsayıcılık ilkesinden hiçbir zaman taviz verilmemeli. Bölgede ve bölge dışındaki tüm aktörlerin sakin biçimde hareket etmeleri tavsiyesinde bulunuyoruz.
* Suriye’nin toprak bütünlüğü korunmalı. Terör örgütleri DEAŞ ve PKK’nın bu süreçte bir kazanım sağlamaması için mücadele etmeliyiz. Suriye’de yeni hükümetin tüm tarafları kapsayıcı şekilde hareket etmesi gerekir. Biz Suriye’de barışın tesisi için elimizden geleni yapacağız. Bölgesel aktörlerle işbirliğimizi devam ettireceğiz.
* (Esed’in nerede olduğu bilgisi) Bununla ilgili herhangi bir yorum yapamam, muhtemelen Suriye dışındadır.
* Suriye’nin istikrarı için çok uzun zamandır çaba gösteriyoruz. Bunlar zorlu ve yoğun çalışılması gereken zamanlar. Bölgesel ülkelerin yeni Suriye’yi zorluk çıkarmayan bir yapı olarak görmesi gerekiyor.
* Sayın cumhurbaşkanımız son birkaç aydır Esad’a ulaşmaya çalıştı ancak bu çabalar sonuçsuz kaldı. Biz Suriye’deki sorunları yakından biliyoruz. Rejim yavaş yavaş çöküyordu, biz de bunu görüyorduk. Onlarla herhangi bir temasımız olmadı.
* Astana sürecinin savaşı dondurmasından bu yana rejimin son derece değerli bir zamanı vardı problemlerle baş edebilmek için. Ancak 2016’dan bu yana yüksek bir gerilimle süreci yönettiler. Mevcut problemleri çözmek için adım atmadılar.
* Bu aslında bir mermi bile atılmadan Halep’in neden düştüğünü açıklıyor. Türkiye, komşu ülkelerle birlikte Suriye’nin yeniden inşa edilmesi için elinden geleni yapacak. Yeni yönetimle işbirliği yapılacak.
* Muhalif güçler farklı gruplardan oluşuyor ancak bir koordinasyon mekanizmaları var aralarında. Ellerinde çok daha büyük bir iş var başarmaları gereken. Umarız ki bir araya gelerek geçiş dönemini sağlıklı bir şekilde tesis edebilirler. DEAŞ ve diğer terör örgütleri konusunda aynı endişedeyiz. Bu durumu kullanmalarını istemiyoruz.
* ABD’li dostlarımızla görüşme halindeyiz, bu terör örgütlerinden gelebilecek her türlü tehdide karşı kendimizi savunma hakkımız olduğunu biliyorlar.
* Herhangi bir PKK uzantısı Suriye’de meşru taraf olarak değerlendirilemez, görüşecek bir taraf olamaz.
Ne olmuştu?
İdlib’de kontrolü elinde bulunduran ve Türkiye’nin terör örgütü olarak tanımladığı gruplar HTŞ ile beraberindeki gruplar, 27 Kasım’da Suriye ordusuna yönelik saldırı başlatmıştı.
Ordu sırasıyla Halep, İdlib’in tamamı, Hama ve Humus’ta kontrolü kaybetti.
HTŞ sabah saatlerinde başkent Şam’a da girdi.
Reuters, iki üst düzey yetkiliye dayandırdığı haberinde Esad’ın Şam’dan ayrılarak bilinmeyen bir yere gittiğini yazdı.
Suriye Başbakanı Muhammed Gazi el-Celali ‘ülkeyi terk etmeyeceğini’ açıkladı: “Bu sabah iktidarı devretmeye hazır olarak bakanlar kurulunda olacağım.”
HTŞ lideri Ebu Muhammed el-Colani de sosyal medya hesabından başbakanı işaret etti ve örgüt militanlarına çağrı yaptı:
“Kamu kurumlarına yaklaşmak kesinlikle yasaktır. Bu kurumlar, resmen devredilene kadar eski başbakanın gözetimi altında kalacak. Havaya ateş açılması da yasak.”
Devlet televizyonundan duyuruldu: Esad devrildi
Gelişmelerin ardından Suriye devlet televizyonunda bir grup HTŞ’linin videolu duyurusu yayınlandı.
Videoda Esad’ın devrildiği ve hapishanelerdeki tüm tutukluların serbest bırakıldığı belirtildi.
Grup adına açıklamayı yapan kişi tüm ‘muhalifler’e ve vatandaşlara ‘özgür Suriye devleti’nin kurumlarını koruma çağrısı yaptı ve şöyle dedi: “Yaşasın bütün Suriyelilerin özgür Suriye devleti.”