• ROTA
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11’i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • VPN HABER
  • ENGLISH

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SANAT
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Türk devleti yabancı bir gazeteciye karşı

06/02/2015 22:48


 

LOUIS FISHMAN*

[email protected]


Gazetecilerin üstüne çullanmayı sürdüren Türk devleti şimdi de uydurma görünen bir terör suçlamasıyla yabancı bir gazeteciyi hedef aldı.

2006’dan beri Türkiye’de yaşayan Hollandalı gazeteci Frederike Geerdink hakkında, yazılarıya PKK propagandası yaptığı gerekçesiyle bir ila beş yıl arasında hapis istemiyle iddianame hazırlandı.

Bağlam başka

İddianame tam da Türkiye’nin güneydoğusundaki Kürt bölgesinde gerginliğin, devlet şiddetinin tırmandığı günlere denk geldi.

Bu yüzden Geerdink’e yönelik suçlamaları, hükümetin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı eleştirilerin önünü kesme amaçlı son dönemdeki hamleleri bağlamında değil de, Türkiye’nin onlarca yıldır süregelen Kürt sorununa dair kalem oynatan gazetecileri susturma girişimleri bağlamında ele almak isabetli olur.

Anlaşılan o ki devleti harekete geçiren, Geerdink’in hem The Independent ve  Al Monitor gibi uluslararası medya organlarında, hem ‘Kurdish Matters’ isimli blog’unda hem de haber sitesi diken.com.tr’de yer alan yazıları. Amaç da devlete meydan okuyan bu yazılara bir son vermek…

İşin garip tarafı

Şunu belirtmek gerekir ki Geerdink’in başına gelenler yabancı bir gazeteci olduğu için manşetlere taşındı. Yoksa görmezden gelinen birçok başka vaka ve geçmişte hapse atılmış uzun bir Kürt gazeteciler listesi mevcut.

Örneğin daha geçen hafta 12 öğrenci, üniversite kampüsünde Kürt haklarını savunan bir gazete satıp Kürtçe politik şarkılar söylüyor diye 20 sene hapis cezasına çarptırıldı.

İşin garip yanı bütün bunlar Türk hükümeti kendini yaklaşık olarak 40 bin kişinin ölümüne yol açmış 30 yıllık şiddeti sona erdirebilmek için hapisteki PKK lideri Abdullah Öcalan ile barış sürecine kaptırmışken olup bitiyor.

Tırmanış ve patlama

Gelgelelim, Kürtlerin çoğunlukta bulunduğu Suriye şehri Kobani (Ayn el Arab) geçen eylül ayında IŞİD tarafından kuşatıldığında, Erdoğan PKK’yla bağlantılı YPG savaşçılarını IŞİD teröristleriyle bir tutunca ortalık birden karıştı. Bu kıyaslama Kürtler açısından, Türkiye’nin açıkça IŞİD’i desteklediği anlamına gelmese de Kürtlerin moralini bozmaya yönelikti.

Dahası Türkiye’de yaşayan Kürtlerin öfkelenmek için bir gerekçesi daha vardı. Yakın geçmişte cihatçıların IŞİD’e katılmak için Suriye sınırından elini kolunu sallayarak geçtiği defalarca belgelenmişken, Kobani sınırında IŞİD’i protesto eylemlerine katılan Kürtlerin ciğerleri biber gazıyla dolduruluyor,  Türk ordusu IŞİD’e karşı savaşmak üzere sınırı geçmek isteyen Kürtlere mani oluyordu.

Hatta bu protestolardan birinde askerler gerçek mermiyle ateş açarak Kader Ortakaya isimli genç bir kadın protestocunun ölümüne neden oldu.

Ama patlama 6-7 Ekim’de gercekleşti. Protestolar şiddete evrildi. Kobani’ye destek için sokağa dökülen HDP destekçileriyle hükümet yanlısı İslamcı Hüda-Par destekçileri arasında çatışmalar meydana geldi. Taraflar suçu birbirine atarken sokak kavgalarında ve hedef gözeterek ateş açılması sonucunda aralarında çoçukların da bulunduğu 50 insan hayatını kaybetti.

Hiçbir soruşturma açılmadığı gibi devletin bu ölümlerdeki rolü de (ortalıkta görünmemesi dahil) karambole gitti.

Davutoğlu’nun dediği gibi çıkmadı

Bütün bunlar yetmezmiş gibi çatışmalar daha sonra Cizre’ye yayıldı. PKK yanlısı Kürtlerle Türk güvenlik güçleri arasında yeni ölümlere yol açan çatışmalar meydana geldi. Zaten gergin yürüyen barış süreci için zorlu bir sınamaydı bu. Sadece geçen ay içinde iki çocuk, 14 yaşındaki Ümit Kurt ve 12 yaşındaki Nihat Kazanhan güvenlik güçlerinin siahından çıkan gerçek mermilerle öldürüldü.

Nihat’ın ölümüyle ilgili olarak Başbakan Ahmet Davutoğlu kesin bir dille bu cinayette devletin hiçbir dahlinin bulunmadığını savundu. Ne var ki çok geçmeden durumun tam tersi olduğunu gösteren bir görüntü ortaya çıktı.

Devletin hesabı

Hollandalı gazeteci Fredericke Geerdink işte böyle bir gerçeklik içinde yaşayıp çalışıyor. O, Kürt bölgesinde yaşayan tek yabancı gazeteci. O, Kürt bölgesinde yaşayan tek yabancı gazeteci ve acı gerçekleri yazmakta ısrarlı. Bir yazısında şöyle demiş:  “Hayır, korkmuyorum. Devlet beni susturamaz, hapse atsalar ya da sınırdışı etseler bile…”

Ama görünen o ki  devlet, Geerdink’in yazıp çizmesine göz yummanın, onu susturmanın yol açacağı muhtemel diplomatik gerginlikten daha tehlikeli olduğuna kanaat getirmiş.

Dolayısıyla her ne kadar güzellik kraçilerinden lise öğrencilerine kadar Erdoğan’ı kıyasıya eleştiren herkes kendini mahkemede bulabiliyorsa da öyle görünüyor ki Geerdink’e yönelik dava Türk devletinin güneydoğudaki Kürt bölgesindeki hegemonyasını kaybetmemek uğruna kendi vatandaşlarına karşı şiddete başvurma geleneğinin bir parçası.

Çifte tehlike

Erdoğan ve AKP’li sadık destekçileri, bu mücadelede, Kürt meselesini Türk devleti için elle tutulur bir tehdit unsuru olarak gören en büyük düşmanları arasından bile kendilerine yeni dostlar bulabilir.

Bir başka deyişle tanık olduklarını olduğu gibi haberleştirmeye ve bunlardan ne anladığını yorumlamaya adadığı keskin kalemiyle Geerdink’i bundan böyle işini yaparken çifte bir tehlike bekliyor. Çünkü yazdıkları sadece iktidardaki hükümet tarafından değil, PKK propogandası yaptığına inanan muhalefettekiler tarafından da bir tehdit olarak algılanıyor.

Mevzu hakikaten mühim ve şuna şüphe yok ki Geerdink’in davası Türkiye’ye gelecek yabancı gazeteciler için de bir turnusol kağıdı işlevi görecek.

* New York Şehir Üniversitesi, Brooklyn College’da yardımcı doçent; başta İsrail gazetesi Haaretz olmak üzere uluslararası çeşitli yayınlar için Türkiye, İsrail/Filistin sorunu ve Ortadoğu üzerine analizler kaleme alıyor.

Filed Under: Aktüel

SON HABERLER

Karamollaoğlu: Tayyip bey, zayıf bir ihtimalle başka birisini de aday gösterebilir

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip … Devamı...

Gerekçe ‘insanların güvenliği’: Norveçli yetkililer deniz aygırı Freya’yı öldürdü

Norveç'teki Oslo Fiyordu'nda 'insanlar için risk oluşturduğu' düşünülen … Devamı...

İçkili araç kullanırken 13 yaşındaki çocuğu öldüren kaymakama yeni görev

Batman'ın Gerçüş ilçesinin kaymakamıyken içkili kullandığı aracıyla bir … Devamı...

Samsun’da sahipsiz develer sahile indi

Samsun'un 19 Mayıs ilçesinde sahile inen sahipsiz develer çöpten … Devamı...

Kılıçdaroğlu ‘kariyer sınavı’ çağrısını yineledi: Gelin birlikte çözelim bu işi

İktidara seslenen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, öğretmenlerin tabi … Devamı...

Kahramanmaraş’ta patoz makinesine düşen çiftçi öldü

Kahramanmaraş'ın Onikişubat ilçesinde patoz makinesine düşen 50 yaşındaki … Devamı...

Kılıçdaroğlu: Bu ülkeye sevgiyi getireceğiz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bu ülkeye huzuru, bu ülkeye … Devamı...

Erdoğan’dan sonra Nebati de zincir marketleri ‘fiyat indirmeye’ çağırdı

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Tarım Kredi Kooperatif … Devamı...

Tiyatro, konser ve komediyle dolu iki ay: Açıkhava geceleri başlıyor

Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu'nda 18 Ekim'e kadar devam edecek … Devamı...

Akşam Postası / 14 Ağustos 2022

Kılıçdaroğlu ‘kariyer sınavı’ çağrısını yineledi: Gelin birlikte çözelim bu … Devamı...

‘Hırsız var’ pankartlı eylemciyi darp eden polislere takipsizlik: Yeterli şüphe yokmuş
AGİT raporu: ‘Kadın gazeteciler, erkek meslektaşlarına göre üç kat daha fazla tehdit ve saldırıya uğruyor’

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 1748 gündür hapiste

YAZARLAR

Street Fighter’la dış politikanın ne alakası var?

Bahadır Kaynak

Muhalefet yönetmeye hazır mı?

İhsan Dağı

İstanbul Belediyesi’nden ‘de’ atılan KHK’liler

Murat Sevinç

Her ulusalcı bir gün mutlaka reisçi olacak!

Dağhan Irak

Bu düzen değişmeli!

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Ejderhaya nanik yapmak

Bahadır Kaynak

Muhalefet ‘ceketini koysa’ bile seçimi kazanır mı?

Levent Gültekin

GÜNÜN 11’İ

Rahmi Turan: Fakirin ekmeği umuttur, ye Memed ye!

Necati Doğru: Erdoğan çok yakında Esad’ı Ankara’ya davet edebilir

Orhan Bursalı: Hayal sona mı erdi?

Zülal Kalkandelen: Bir kişi de demiyor ki anayasada Türkiye’nin laik olduğu yazıyor

Gözde Bedeloğlu: 20 yıl kulak vermedikleri, mecburen görüş açısına girdi

Ümit Alan: Anti-Instagram çağı mı başlıyor, BeReal bir vaha mı?

Ahmet Taşgetiren: Cemevi ziyareti jestten öte bir anlam taşır mı?

Taha Akyol: Hem ‘Faiz sebeptir’ diye direteceksin, hem de ‘Gelin yatırım yapın’ diyeceksin!

Ayşen Şahin: Şöyle memleketin her köşesine yayılmış bir ‘Gönderelim, bitsin’ heyecanı yok

Mehmet Faraç: Suriye’deki kaosun büyüyeceğinin işareti…

Nihal Bengisu Karaca: AK Partili siyasetçilerinki boş, anlamsız bir feveran değilse nedir?

‘Zenginlik toprağın üzerinde’ diyen akademisyen Tunceli’deki endemik türlerin izini sürüyor

Üçüz buzağılar biberonla besleniyor

Çağla Büyükakçay Polonya’da şampiyon oldu

Trafik kazasında ölen Anne Heche hakkındaki soruşturma kapandı, evi yıkılan kadın başsağlığı diledi

Boğulma tehlikesi geçiren kartal kurtarıldı: Yılanı bütün halde yutunca sindiremedi

Denizde mahsur kalan karaca jet skiyle kurtarıldı

82 yaşında 282 dağa tırmanma hedefine ulaştı

Zoom görüşmesinde mastürbasyon yaparken yakalanmıştı: CNN yorumcusu işi bıraktı

Aydın’da ‘incir cipsi’ mesaisi başladı

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SANAT
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
  • AGORA
  • DİKEN’E TAKILANLAR
  • BİRİNCİ SAYFALAR
  • GÜNÜN 11’i
  • AKŞAM POSTASI
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 5 YAŞINDA
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
  • E-mail
  • Facebook
  • Pinterest
  • RSS
  • Twitter
  • Vimeo
  • YouTube

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi