• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Tugay Karakuzu: Bu yası imkansız kılan, Ermenilere yapılanların hala inkar ediliyor olması

27/04/2025 09:43

warning
Okura not:

Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.

Bir buçuk milyona yakın insanın yok olmasına neden olan, insanların sistematik olarak korkunç yöntemlerle katledildiği bu coğrafyada yaşanmış belki de en büyük felaketin yası henüz tutulabilmiş değil. Judith Butler, “Yas tutabilmek için önce kaybın tanınması gerekir” der. En yalın haliyle: Bu yası imkânsız kılan şey, Ermenilere yapılanların hâlâ inkâr ediliyor olması; dahası, kırımın çeşitli biçimlerde hâlâ sürüyor oluşu.


Ağrılı Hrachya Kochar Gabrielyan’ın aynı adlı novellasından uyarlanan, Sovyet Ermeni sinemasının önemli sinemacılarından Henrik Malyan’ın 1977 yapımı Nahapet (Նահապետ) filmini konuşmak istiyorum. Roman gibi film de, 1915 Ermeni Soykırımı’ndan sağ kurtulmuş fakat tüm ailesini yitirmiş bir adamın, Nahapet’in hikâyesini anlatıyor. Muşlu Nahapet, soykırımın travmasıyla yüklü geçmişini her gün yeniden yaşıyorken, Ermenistan Sovyet Cumhuriyeti’nde bir köyde sessizlik, yas ve yeniden inşa arasında sıkışmış bir varoluşun içine yerleşir. Film, bireysel ve kolektif yasın iç içe geçtiği bir halkın tarihsel travmasına yakından bakarken, izleyiciyi geçmişin hayaletleriyle kuşatılmış bir karakterin yavaş yavaş yeniden doğuşuna tanıklık eder. Nahapet, kayıp ve yası olduğu kadar, yeniden doğuşu da anlatan; sinema tarihinin en güçlü ve dokunaklı ifadelerinden, ağıtlarından biri.

Film, izleyiciyi 1920’lerin başına götürerek jenerik öncesi uzun ve sessiz bir sekansla başlar. 1915 Ermeni Soykırımı’nın ardından ailesini kaybeden Nahapet, hayatta kalan tek birey olarak dağlara, taşlara karışmış bir halde filmin başında karşımıza çıkar. Issız ve çorak tepeler arasında bir ovada ağır adımlarla yürümektedir. Bu görüntü, yalnızca coğrafi değil, psikolojik bir kuraklığı da yansıtır. Malyan’ın Nahapet’i, estetik bir ağıt değil, politik bir yeniden kurma girişimidir. Yani film, sadece “yas tutan” bir anlatı değil; aynı zamanda yasın ardından yeni bir toplumsal varoluş tahayyül eden bir yapı. Bu anlamda estetikten politik olana, duygudan eyleme, bireysel hafızadan kolektif inşaya doğru uzanan bir hat çiziyor. Sessizlikten duaya, geçmişten geleceğe uzanan bu anlatı, hafızanın inşasını sahneler: Anımsamak, anlamak ve yeniden var olmak. Ve bu yüzden film, yalnızca kapanmaz bir yaranın değil, onun etrafında yeşeren bir hayatın hikâyesidir.

Tugay Karakuzu’nun yazısı

Kategori:Günün 11'i

SON HABERLER

Posta servisi 12 bin civcivi kamyonda terk etti: Binlercesi öldü

ABD’de 12 bin civciv Amerika Birleşik Devletleri Posta Servisi’ne (USPS) ait kamyonda terk edildi.

Üç gün sonra bulunan civcivlerden binlercesi öldü, kalanlarıysa küçük bir barınakta tutuluyor.

İstanbul Caz Festivali: Piyanist Max Richter 3 Temmuz'da ilk kez Türkiye'ye geliyor

Besteci ve piyanist Max Richter, İstanbul Kültür Sanat VakfI’nın (İKSV) düzenlediği (İKSV) 32’nci İstanbul Caz Festivali kapsamında 3 Temmuz’da ilk kez Türkiye’ye gelecek.

Ankara'da üç güzergaha metrobüs geliyor

Ankara’da EGO Genel Müdürlüğü trafik sıkışıklığını azaltmak amacıyla araç filosuna yeni nesil metrobüs alacak.

Adalet bakanı Rusya'da: Uluslararası kuruluşlar, insan haklarını korumalı

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç Rusya’da “Uluslararası kuruluşlar, uluslararası hukuk kapsamında insan haklarını korumalıdır” dedi.

AB bütçesi, AB'ye yetmiyor: 'Yeni öz kaynaklara ihtiyacımız var'

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AB bütçesi hakkında şöyle dedi: “Harcama gücümüzü çok fazla araçta zayıflatıyoruz, kurumlar arasında yeterince koordinasyon sağlamıyoruz.”

Ümit Kartoglu: Aile çocuğa indirgenemez; çünkü doğurmakla aile olunmaz, tıpkı beyin taşımakla insan olunmadığı gibi
Murat Sabuncu: Kanal İstanbul'un yapımı konusundaki iktidar isteği ile muhalefetin direnme kararlılığı yeni çatışma alanı olacak

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 758 gündür hapiste

YAZARLAR

Bir uyanışın tarihi: 19 Mayıs

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Elinden çıkanı kulağın duysun

Mustafa Dağıstanlı

Ali Özgentürk için: Böyle mi olmalıydı!

Ayhan Tinin

Çocuk, sınırsızlıkta değil, sınırda büyür

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Yazalım da ne yazalım nasıl yazalım!

Murat Sevinç

Senyör Amicis'in gazına geldim 

Behzat Şahin

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Elif Çakır: 'Allah aşkına neden Türkiye'nin yolsuzluk belası'ndan kurtulması için niye iki çift laf edilmiyor?

Erdal Sağlam: 'Gençlik açısından hiç bu kadar kabus bir dönem yaşanmamıştı' diyebiliriz

Fikret Başkaya: Bizde diplomalılara 'aydın' deniyor…

Mithat Fabian Sözmen: Bir kez daha har vurup harman savrulan bir yaz transfer dönemi izleyeceğiz

Esfender Korkmaz: 2024, Türkiye'de rekor sayıda konkordato başvurusunun yaşandığı bir yıl oldu

Şeref Oğuz: Bodrum'da belediyecilik zor

Nevşin Mengü: Milyonlar harcanan gazeteler okunmuyor, o nedenle kendilerine bir trol ordusu kurmak zorunda kaldılar

Murat Ağırel: Gazetecilere iftiralar atılıyor, itibarsızlaştırma kampanyası büyütülüyor

Özge Güneş: Barınma hakkı ile rant politikaları aynı zeminde ama birbirine zıt yönlerde ilerliyor

Ali Eyüboğlu: Yapay zekanın Eurovision'da üçüncü sıraya yerleştirdiği Avusturya birinci oldu

Murat Belge: Ana muhalefet partisine 'terörist' demenin amacı ne olabilir?

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×