
Hızla artan nüfus beraberinde gittikçe büyüyen bir gıda ihtiyacı yaratıyor. Ekilebilir alanların daralması ve verimsizleşmesi gibi problemlere aranan çözümün bizi götürdüğü yer ise ‘topraksız tarım’ uygulamaları. Üstelik bu yeni nesil tarım uygulaması, geleneksel yöntemle yapılan tarım uygulamalarına kıyasla önemli avantajlara sahip.

Dünya nüfusunun artışı, kaynaklarımızın hızla tükenmesi, gelecek nesillerin kendi ürünlerini nasıl yetiştireceklerini düşünmemizi bir zorunluluk haline getirdi. Su kaynaklarının azalması, şehirlerin genişlemesi, iklim krizi nedeniyle yaşanan ani hava değişimleri gibi pek çok etken nedeniyle alternatif tarım uygulamaları daha fazla ön plana çıkmaya başladı. Topraksız tarım, son dönemde geleneksel yöntemlere kıyasla büyük avantajlar sağlayan önemli bir tarım yöntemi.
Topraksız tarım, bitkilerin gelişimi için gerekli olan besin ve suyun, toprak dışında farklı katı ve sıvı ortamlarda bitki köküne verilerek, bitkinin yetiştirildiği bir tarım tekniği olarak tanımlanıyor. Topraksız tarımda bitkilerin ihtiyacı olan su oranı, mineraller ve besinler önceden hesaplanıp, bu hesaba uygun biçimde planlandığı için geleneksel tarıma oranla yetiştirmenin başarı oranında da ciddi bir artış görülüyor. Bitkilerin ihtiyacı olan besinler doğru zamanda doğru yollarla bitkiye sağlandığı için verimlilik de artıyor. Üstelik aynı alanda farklı bitkilerin yetiştirilmesine olanak sağlaması, tarım alanı konusundaki sıkıntıları da ortadan kaldırıyor.
Topraksız tarım, bitki yetiştirmek isteyen herkese bu fırsatı sunuyor!
Özellikle topraksız tarım sistemlerinden olan hidroponik sistem sayesinde hem bireysel hem de kitlesel üretimler yapılabiliyor. Bahçenizin bir köşesini ya da evinizin bir odasını bu işlem için ayırıp, uygun ortamı yaratarak iyi sonuçlar elde edebilirsiniz. Bu sayede günümüzün en büyük ihtiyaçlarından biri olan sürdürülebilir tarıma bireysel olarak da katkıda bulunabilirsiniz.
Üç çeşit topraksız tarım sistemi kullanılıyor
Topraksız tarımda bitkilere ihtiyacı olan ortamı sağlanmanın birçok farklı yolu bulunuyor. Yetiştirilen bitkinin türüne ve yetişecek ortama göre bu tekniklerden uygun olan seçiliyor. Böylece, üretimde üç farklı teknik kullanılıyor: Hidroponik, aeroponik ve akuaponik sistem.
Hidroponik sistemde, su ortamında yetiştiricilik yapılıyor. Kum, kokpit, cam yünü ya da perlit gibi malzemeler kullanılarak suda bulunan oksijen ve mineraller ayrıştırıldıktan sonra bu yararlı bileşenler, bitkilerin besleyici solüsyonuna ekleniyor ve su pompasıyla köklere iletiliyor. Hidroponik sistem genellikle kapalı ortamlarda kuruluyor ve bu şekilde üretim yapılıyor.
Diğer bir sistem türü olan aeroponik sistemde ise ‘aero’ ekinden de anlaşılacağı üzere havayla üretim yapılıyor. Yukarıdan asılan bitkilerin oksijene erişimi kolaylaştırılıyor ve gerekli besinler püskürtme yoluyla bitkiye veriliyor. Sağlıklı ve firesiz bitki yetiştirme yöntemlerinden biri olan bu sistem, NASA’nın uzayda bitki yetiştirme deneyleri sırasında geliştirildi.
Son topraksız tarım yöntemi olan akuaponik sistemde ise tıpkı hidroponik sistemde olduğu gibi su kullanılıyor. Ancak hidroponik sistemden farklı olarak bu sistemde, balık üretiminde kullanılan, mineral ve besleyicilik yönünden zengin atık sular değerlendiriliyor. Bu atık sular kullanılmadan önce, zararlı atıklardan arındırılıyor ve topraksız tarım için uygun hale getiriliyor. Daha sonra ise hem balık hem de bitki üretiminde kullanılıyor.
Peki topraksız tarımla her türlü ürünü yetiştirmek mümkün mü?
Topraksız tarımla birçok sebze ve meyve yetiştiriliyor. En yaygın yetiştirilen ürünler ise marul, domates, çilek, dolmalık biber ve salatalık. Ancak son dönemde yapılan denemeler gösteriyor ki özellikle hidroponik sistem sayesinde, temel olarak bahçecilikte yetiştirilen her türlü meyve ve sebze yetiştiriciliğinden iyi sonuçlar alınabiliyor. Ülkemiz de dâhil olmak üzere pek çok hükümet, gün geçtikçe topraksız tarıma daha fazla yatırım yapıyor.
Topraksız tarım sürdürülebilir bir dünya için umut vadediyor!
Topraksız tarım özellikle daha sınırlı bir alanda daha yüksek verim sağladığı için geleneksel tarıma göre düşük enerji maliyetleri yaratıyor. Ayrıca topraksız tarımda birim alanda elde edilen kazanç, geleneksel tarım modellerine göre yaklaşık 50 kat daha fazla kar sağlıyor. Ayrıca bu avantajlara; daha az işçilik, su tüketimi, ilaçlama ve sera gazı kullanımı gibi gezegenimiz için son derece önemli olan yararlar da ekleniyor. Topraksız tarımın kaynak kullanımındaki bu kritik etkileri, sürdürülebilir bir dünya için umut vaad ediyor.
Topraksız tarım insanlığın geleceğini kurtarabilir!
Bilim insanlarının hesaplamalarına göre iklim krizi gezegenimizin ve insanlığın geleceğini büyük oranda tehdit ediyor. İklim krizinden kaynaklanan ani yağışlar, dolu ya da aşırı sıcaklıklar gibi değişken iklim faktörleri tarımın geleceğini de riske atıyor. Ancak güneş hidroponiklerinin toprak gerektirmeyen ve serada korunan kontrollü sistemleri bu ani hava değişimlerinin meydana getirebileceği tahribatın önüne geçiyor ve üretimi sürekli kılıyor. Bu da hasatta önemli bir artışa neden olarak gıda güvenliği sağlıyor.
Tüm bu avantajlara bakıldığında ise topraksız tarımın insanlığın geleceği için önemi daha da ortaya çıkıyor. Çevremizi bu konuda bilinçlendirmek ve yönetimlerden geleceğimizi etkileyecek topraksız tarım konusunda daha fazla yatırım talebinde bulunmak, sürdürülebilir gelecek için atılacak önemli adımları oluşturuyor.