BURCU KARAKAŞ
brckarakas@gmail.com / @burcuas
The Economist dergisi ve The Baltimore Sun gazetesine siyasi karikatürler çizen Kal Kallaugher, karikatüristlerin cezalandırılmaması, aksine kucaklanması gerektiğini söyledi. Kallaugher’a göre, “Bir ülkenin yönetimi sizin elinizdeyse yapabileceğiniz en iyi şey eleştirileri kabul etmek, bastırmak değil.”
Kallaugher geçtiğimiz günlerde M.K. Perker ile İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde ‘Mürekkep ve Pixel: Kevin (Kal) Kallaugher ile 21. Yüzyılda Siyasi Karikatürist Olmak’ başlıklı bir söyleşiye katıldı. ABD İstanbul Başkonsolosluğu’nun davetlisi olarak Türkiye’ye gelen Kallaugher ile mizahı ve siyaseti konuştuk.
Karikatüristlere verilen cezalarla, yaşadıkları topluma nasıl bir mesaj iletilmesi amaçlanıyor?
Çok güzel bir soru… Kimse eleştirilmeyi sevmez. Sen sever misin? Ben sevmem. Karikatüristler mizah yaptığı için eleştirirler.
Herkes gülmeyi sever ama kimse kendine gülmeyi sevmez. Kendine gülmeyi seven biri gördüğünde o kişinin yeteri kadar olgun ve kendine güveni olduğunu düşünürsün. Bu toplumlar için de böyle. Kendine gülebilen toplum zor bulursun. Karikatüristler, işte buna yardım eder. Yaşadıkları toplumların kendilerine gülmesini sağlar. Bu nedenle cezalandırılmamalı, aksine kucaklanmalılar.
Bir siyasetçi neden kendisini konu alan bir karikatüre gülüp geçmek yerine dava açar?
Karikatüristleri hayal kırıklığına uğratmak istiyorsanız, karikatürlerini alın! “Karikatürlerinizi çok seviyoruz” deyin. Bu, ne kadar eleştirirsen eleştir, karşındaki hala gülebiliyor demektir. Karikatüristleri cezalandırmayın, onlara bağırmayın.
Dava konusuna değinecek olursak, güçlü makamlara oturanların içinde kendilerine yöneltilen eleştirileri bastırma isteği uyanıyor. Halbuki eleştirileri göğüsleyebildiklerinde daha güçlü görünecekler.
İnsanlar saldırgan karikatürlerin olup olmaması gerektiğini tartışabilir. Benim de oldukça saldırgan bulduğum karikatürler var ama yine de çizilmeleri gerektiğini düşünüyorum. Eğer bir lider bir karikatürü eleştirmek isterse buna elbette hakkı var ama onu çizene “Bırak bu işi” demeye hakkı yok.
Charlie Hebdo katliamının ABD’deki karikatüristler arasında etkisi ne oldu?
Dünyanın her yerindeki karikatüristler için, mideye indirilmiş bir yumruk gibiydi. O güne ait fotoğraflar çok korkunçtu. Aynı zamanda olayın ardından ifade özgürlüğüne yönelik destek de güçlü oldu. Ancak bir süre sonra bu ifade özgürlüğü koalisyonunda çatlaklar oluştu. Bazı insanlarda karikatüristlere dair soru işaretleri oluştu.
İfade özgürlüğü karikatüristler için olmazsa olmaz bir şey, medeni toplumların da olmazsa olmazı. Katliam günü ifade özgürlüğü saldırıya uğradı ama aynı zamanda bunun kabul edilemez olduğu da yüksek sesle dile getirildi. Her yerde destekçilerimiz olduğunu düşünmek durumundayız ama diğer yandan tehdit altındayız ve bu tehdit Charlie Hebdo ile bitmeyecek.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın karikatüristlere açtığı davalar var. Sizin başkanı olduğunuz Dünya Karikatürcü Hakları Örgütü (CRN), bu karikatüristlerden biri olan Musa Kart’a ‘Cesaret Ödülü’ vermişti. Bir ABD başkanı benzer bir ceza davası açsa ne olur?
Kimsenin karikatüristlere dava açmasından yana değilim. Bir ülkenin yönetimi sizin elinizdeyse yapabileceğiniz en iyi şey eleştirileri kabul etmek, bastırmak değil. Karikatürler insanlar tarafından seviliyor, bu nedenle toplum tarafından da kabul görmeli.