Britanya Başbakanı David Cameron’ın sürpriz Ankara ziyareti öncesinde ülkenin sağ eğilimli gazetelerinden The Telegraph’da ‘Türkiye’nin IŞİD’e karşı vereceği desteğin maliyeti ne olacak?” başlıklı bir makale yayımladı. Shashank Joshi imzalı makalede, Türkiye’nin IŞİD’e karşı mücadeleye daha somut destek vermek için öne sürdüğü şartların bazılarında ‘haklı olduğu‘ savunuldu.
‘Esad IŞİD’le işbirliği yaptı’
Aralarında Bahreyn ve Belçika’nın da olduğu çok sayıda ülkenin Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) karşıtı koalisyona destek verdiğini belirten Joshi, Türkiye’nin bu kavganın dışında kalmasını iki nedene bağladı. “Türkler, Esad rejimi hedef alınmadan, IŞİD’e saldırmanın nafile olacağını savunuyor. Haklı oldukları bazı konular var. Suriye hükümeti, kendi çıkarları için 10 yıldan daha uzun bir süre cihatçılarla işbirliği yaptı” ifadelerini kullanan Joshi’ye göre, Şam yönetimi, IŞİD’in Suriye’nin kuzeyinde ve doğusunda büyümesine göz yumdu.
‘Chuck Hagel Ankara’yla benzer görüşteydi’
“Türkiye, Batı’nın IŞİD’e odaklanmasının sahada Esad’a yarar sağladığı ve ABD’nin üstü kapalı olarak rejimle işbirliği yaptığı görünümü verdiği görüşünde” diyen Shashank Joshi, ABD’nin istifa eden Savunma Bakanı Chuck Hagel’ın da Ankara’yla benzer görüşte olduğunu, Başkan Barack Obama’yla yaşadığı anlaşmazlıkların da bundan kaynaklandığını ileri sürdü.
‘Düşman Kürt blokundan endişeli’
Joshi, Türkiye’nin ikinci endişesininse Suriyeli Kürtler olduğu görüşünde. Türkiye’nin Kuzey Iraklı Kürtlerle ilişkisini dostça olarak tanımlayan ve bunun şaşırtıcı olduğuna vurgu yapan Joshi, “Türkiye, Suriyeli Kürt grupları ayrılıkçı PKK’nın bir kolu olarak görüyor ve IŞİD’den kurtulmanın kapısının eşiğinde düşman bir Kürt bloğunun oluşumuna yol açmasından endişe ediyor” ifadelerini kullandı.
‘Uçuşa yasak bölge konuşulacak’
Türkiye’nin bu endişeleri nedeniyle IŞİD karşıtı koalisyona katılmak için bazı şartlar öne sürdüğünü yazan Joshi, yazısına şöyle devam etti: “En belirgin istek, Esad’ın güçleri ve uçaklarından korunmak için, Türkiye- Suriye sınırında bir tampon bölge kurulması. Erdoğan’ın Cameron’la görüşmesinde bu fikri için baskı yapacağı kesin.”
‘Türkiye’nin istediği riskler göze alınabilir’
Tampon bölgenin sivillerin korunma amacıyla oluşturulması istense de bazı dezavantajları olduğunu belirten Joshi’ye göre, bu dezavantajlardan biri, oluşturulacak uçuşa yasak bölgeye, Esad’ın etkili olduğu Halep ve Rakka’nın dahil edilemeyecek olması. Ancak bu risklerin göze alınabileceğini belirten Joshi, Türkiye’nin savaşa girmesi halinde İncirlik Üssü’nün koalisyon uçaklarına açılmasının önemine vurgu yaptı.
‘Sadece ABD yapabilir’
Joshi’nin yazısı şu sözlerle devam ediyor:
“Ayrıca Türkiye, özel birliklerini sahada konuşlandırabileceğinin sözünü vermiş gibi görünüyor. Bu, IŞİD’e yönelik hava saldırılarının etkinliğini artırabilir ve muhaliflerin IŞİD’i ortadan kaldırmak için ihtiyacı olan desteği sağlayabilir. Genel kanı ve Batı’nın büyüyen hayal kırıklığının aksine cihatçı olmayan isyancı gruplar var.”
Ankara’nın bu taleplerinin sadece ABD tarafından karşılanabileceğine altını çizen Joshi, Fransa’nın tampon bölge talebine olumlu yaklaştığını, Birleşik Krallık’ın tutumununsa Cameron’ın ziyareti sonrasında şekilleneceğini belirtti.