Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
PKK’nın açıklamasında “iki farklı alanda birbirine paralel kararlar” aldığı belirtiliyor. Bunlar devletle uzlaşılan konular mıdır, PKK’nın kendi yol haritası mıdır bilmiyoruz.
Şu iki gerçeğe önemle dikkat çekmeliyim:
- Bahçeli’nin 22 Ekim konuşmasıyla başlayan süreç devam ediyor. PKK bundan sonra tekrar terör kararı alamaz. Bu, Türkiye’nin kesinlikle lehinedir. İstikamet doğrudur.
- Ancak bundan sonrası ‘siyasi’dir ve hiç kolay değildir. Bırakılan silahlar ne olacak? Silah bırakanlar hakkında ne işlem yapılacakt? Öteden beri Öcalan’ın, PKK’nın, DEM’in talep ettiği siyasi, hukuki, hatta anayasal düzenlemeler hakkında hükümetin tavrı nedir? Anayasa’daki vatandaş tanımı değişecek mi, değişecekse nasıl? Eğitim, ve yerel yönetimlerde adem-i merkeziyet yönünde düzenlemeler yapılacak mı?..
Silah bırakmış bir Kürt hareketinin ve kendisinin siyasi ivme kazanacağını Abdullah Öcalan elbette biliyor. Aşırıyla makul arasında çok tartışmalar yaşayacağız.
Erdoğan da şu sözleriyle bunu kastediyor olsa gerek:
“Siyasete büyük iş düşecek. Siyaseten bundan nemalanmak isteyenler olabilir buna da hazırlıklı olmamız lazım. Bizi kolay bir süreç beklemiyor!”