İstanbul Sözleşmesini övünerek imzalamak ama şimdilerde lanetlemek…
Ayasofya’nın açılmasını “tezgah” olarak nitelemek, hatta İslamofobiyi tahrik edebileceğini söylemek ama şimdilerde muazzam bir törenle açmak…
İktidar partisindeki değişimi simgeleyen olaylardan sadece ikisi.
Nihayet, hilafetin gündeme getirilmesi sürpriz değil!
CB sistemi Türkiye’yi uçuracak derken, ideolojik aşırılık artık devletin temel niteliklerinin reddedilmesi boyutlarına tırmanıyor.
Demokratik toplumda böyle fikirler, gruplar olabilir. Sorun, devletin niteliklerini, yani rejimi sorun sayan bu kesimlerin iktidarın kanatları altındaki çevreler olmasıdır.
Evet, bugünkü İslamcıların idealize ettiği Osmanlı kurumları bilim devrimi üretebilecek, sanayi devrimi için iktisadi birikim yaratabilecek nitelikte olsaydı, Osmanlı kendi başkentini bile kurtaramayacak kadar zaafa düşer miydi?
Çağımızda Müslümanların hilafete değil, modern bilime, hukuk devletine, özgürlüklere ihtiyacı var.