Batı taraflısı ama Batılıların savaş girmemiz yönündeki baskılarını geçiştiren, Hitler ve Stalin’i de kışkırtmamaya dikkat eden bir dış politika…
Bu Montrö sayesinde mümkün olmuştu. 2008’deki Gürcistan krizinde de Türkiye Montrö’nün kurduğu çok taraflı dengeye dayanarak krizin dışında kalmıştır.
Türkiye’nin büyük krizlerden geçerek oluşmuş geleneksel dış politikası, ittifakları, temel anlaşmaları ve diplomatik dili doğrudur. Bunları hırpalamak yanlıştır. Ortadoğu’daki yalnızlığımızda da bu yanlışı hazin bir şekilde görebiliriz.
Kanal İstanbul’la Türkiye’yi böyle bir yanlışa sürüklemekten sakınmak gerekir.
Bu satırlar yazılırken Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Ukrayna Devlet Bakanı Zelensky, Yüksek Düzeyli Stratejik Konseyi toplantısı için İstanbul’da bir araya gelmişti. Elbette ‘Ukrayna taraflısı, fakat kriz dışı’ olmalıyız, bunun anahtarı da Montrö’ye dört elle sarılmaktır.