Çözüm sürecinden sorumlu Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın kendisine yönelik “Beyefendinin ağzından çıkan sekreterya. Sen haddini bil kardeşim” sözlerine yazılı bir açıklamayla yanıt veren HDP Eş Genel Başkanı Sırrı Süreyya Önder, Arınç’a “‘Yeryüzünde kibir ve azametle yürüme! Çünkü sen asla yeri yaramazsın. Ve boyca da dağlara erişemezsin” diye seslendi.
İmralı, Kandil ve Ankara arasında bağlantı kuran HDP heyeti içerisinde yer alan İstanbul Milletvekili Önder, PKK lideri Abdullah Öcalan’a ‘başmüzakereci’ sıfatı verileceği ve İmralı’da Öcalan için bir ‘sekreterya’ oluşturulacağını söylemişti.
Önder, söz konusu sekretaryada DTK Eş Başkanı Hatip Dicle ve kadın hareketinden bir kişinin de yer alabileceğini belirtmişti.
‘Sen haddini bil kardeşim’
Hükümetin çözüm sürecinden sorumlu Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AKP İstanbul İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Önder’in bu sözlerine tepki gösterdi.
“Beyefendinin ağzından çıkan sekreterya. Sen haddini bil kardeşim. Sen burada kendini hangi rolde görüyorsun?” diyen Arınç, Önder’i hükümeti zorda bırakmak için provokasyon yaratmakla suçladı.
‘Had nedir? Sınırı nerede başlar? Bu sınırı kim tayin eder?’
Arınç’ın ‘had bildiren’ ifadelerine yazılı bir açıklamayla yanıt veren HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, şu soruları yöneltti: “Sayın Arınç! Bana had bildirmeye kalkışmışsınız. Belki olan bitenden haberiniz yok. Belki de idrak edemiyorsunuz! Bu had bildirme dillerini hangi ara öğrendiniz? Kim size bu ruhsatı verdi? Had nedir? Sınırı nerede başlar? Bu sınırı kim tayin eder? Bakanlığınızın görev tanımı içinde var da biz mi bilmiyoruz?”
‘Avrupa Birliği için fuzuli bir başmüzakereciniz varken…’
“Sayın Öcalan Başmüzakerecilik sıfatını tarihi Newroz Bildirgesini yazdığı gün aldı” diyen Önder, bunun da ‘çözüm yasası’ olarak bilinen düzenlemenin Meclis’ten geçmesiyle tescil edildiğini savundu.
Arınç’a,“Sizin aslında girmek istemediğiniz, onların da aslında sizi almak istemediği Avrupa Birliği için fuzuli bir başmüzakereciniz varken bu toprakların en kadim meselelerinden birini çözmek için neden olmasın, ne mani?” diye soran Önder, barış meselesinin ciddi bir iş olduğunu, sistemli, şeffaf, yasal, demokratik ve cesur yaklaşımlar gerektirdiğini vurguladı.
‘O kadarını bir onbaşı da yapar’
Önder, Arınç’ın kendisi hakkındaki ‘provokasyon yaratıyor’ suçlamasına ise şu yanıtı verdi: “Esas provokasyon kamu düzenini salt polisiye tedbirlerle sağlamaya çalışmaktır. O kadarını bir onbaşı da yapar. Siz sözüm ona Bakansınız, biraz daha derin bir kavrayış beklenir. Size son önerim şudur: ‘Yeryüzünde kibir ve azametle yürüme! Çünkü sen asla yeri yaramazsın. Ve boyca da dağlara erişemezsin.”