ENGİN BAŞ
Urfa’da Suruç’a bağlı Mürşidpınar Çaykara sınır köyünde 0 (yazıyla ‘sıfır’) noktasındayız.
110 günden fazla bir süredir Kobane’yle ilgili ilk kez içinde endişe taşımayan bir hava var bölgede.
Son gelişmelerden sonra Türkiye’nin her tarafından çok sayıda Kürt vatandaşın da akın etmesiyle Suruç yine kalabalık.
IŞID’ın Kobane’ye saldırmasının ardından on binlerce akrabasını ağırlamak zorunda kalan Suruç’ta bu kez trafik sıkışık.
Başta Diyarbakır olmak üzere Türkiye’nin her tarafından ‘Kobane’nin IŞİD’den temizlendiği’ haberini duyan, aracına atlayıp gelmiş.
PYD’liler: Sıra köylere geldi
PYDlilerle konuşuyoruz. “Evet Kobane’de IŞİD’i yendik, kent merkezini düşmandan temizledik. Ama köyler hala IŞİD’in elinde. Kobane’nin 370 köyü var. Şimdi amacımız Kobane’nin köylerini de onların elinden almak. Zaten çatışma açısından iki üç önemli köy var. Gerisinde çatışma bile yaşanmaz” diyor ve ekliyorlar: “Amacımız köyleri IŞİD’in aldığından daha hızlı almak.”
Haberi duyan gelmiş
Mürşidpınar’ın hemen yanında Kobane’ye Türkiye sınırında en yakın köylerden Türkçe adıyla Çaykara köyüne gidiyoruz. Şenlik var. Binlerce kişilik halaylarla Kobane zaferi kutlanıyor. Halaya Türkiye’nin birçok ilinden gelenler katılıyor. Diyarbakır, Adana, Mersin, Batman, Hakkari, Adıyaman… Haberi duyan gelmiş.
Kobane’nin karşısındaki bu küçük köyde Büyükşehir Belediyesi organizasyonu tadında eğlence var. Binlerce genç halay çekiyor, slogan atıyor. Ençok atılan slogan “Yaşasın bağımsız Kobane.” Ama çocukların attığı, “Erdoğan, ker (eşşek) doğan, sen Apo’ya ol kurban” sloganı çok kişiyi güldürse de daha sonra büyüklerce susturuluyor.
Karne hediyesi Kobane seyahati
Müslim adlı gence nereli olduğunu soruyorum. “Suruçluyum” diyor ama ailesi küçükken Mersin’e yerleşmiş, orada büyümüş. “Aslında gelmem sanırdım ama öğrenince heyacandan kendimi burada buldum” diyor. Yeğenlerini de almış gelmiş. “Karne hediyesi onlara” diyor. Yeğenleri Japon meslekdaşlarımızla resim çektiriyor.
HDP vekilleri beklenirken onların Kobane’ye geçtiği haberi geliyor. Özellikle köy meydanında yakılan ateş çevresinde davullu zurnalı düğün halayı kıvamında şenlik düzenleniyor.
Suruç yolu döşendi döşeneli böyle trafik görmedi
Suruç’a gelmek ise ayrı bir macera. İlçe yolunda yoğun trafik var. İnsanlar akın akın geldikleri için araba sayısı hayli fazla. Bununla beraber çok sayıda asker ve güvenlik personeli bölgeye kaydırıldığından TOMA, Akrep benzeri zırhlı araçların oluşturduğu konvoy da yolları tıkıyor.
Kaymakamlık geçişe izin vermiyor
Mürşidpınar kapısı aylardır kapalı olduğu için Kobane’ye yasal yollardan girmek mümkün değil. Yetkili mercilerden izni gerekiyor. İzin almak için yabancı TV ekibiyle beraber Suruç kaymakamlığına gidiyoruz. Odaya girdiğimizde Diken yazarı Frederike Geerdink’le karşılaşıyoruz. O da diğer basın yayın organları gibi izin alamamaktan şikayetçi. Kaymakamlık geçiş için özel izin vermiyor. Ankara’dan izin almamız gerektiği söyleniyor.
Yabancı basına geçiş izni yok, kaos var
Türkiye’de bulunan yabancı basın durumdan şikayetçi. Özellikle Türkiye’de görev yapanlar. Sarı basın kartları ve oturma izinleri var. Dışardan gelen yabancı basın gibi kaçak geçerlerse bunlar iptal edilebilir. Öte taraftan dışardan gelen ekipler onlara haber üstüne haber atlatıyor.
SKYNews TV dün gece Kobani’ye girip yayına başlamış bile. İngiltere’den gelen ekibin sarı basın kartı, oturma izni gibi ‘yerel’ kaygıları yok.
Türk yetkililer ise IŞİD çekilirken mayın döşediği için kentin hala tehlikeli olduğunu öne sürüyorlar. Ayrıca IŞİD bölgeye takviye kuvvet göndermekte olduğundan çekilmeye şüpheli yaklaşıyorlar.
Hava kararmaya başladıkça davul zurna sesinden son üc aydır koalisyon güçlerinin dört gözle beklenen bombalarının artık sesi duyulmuyor. Sadece patlayan yer ve ardından çıkan toz bulutu. Tek farkla: Artık Kobani’nin içinde değil çevresinde….