Doç. Dr. BURAK COP*
Mayıs ve haziran aylarında siyasi gündemin en önemli konu başlıklarından biri olan Milletvekili Seçimi Kanunu’ndaki olası değişiklikler temmuzda geri plana düştü. Ancak 1 Ekim’de TBMM’nin açılmasıyla konunun olgunlaştırılmış şekilde yeniden gündeme getirilmesi olası.
Hem AKP hem de MHP’nin çıkarlarına hizmet edecek bir sistemi tasarlamanın zorluğundan ve son derece teknik bir konu gibi görünen tasarımların beklenmedik siyasal sonuçlar doğurma potansiyelinden dolayı, iki partinin temsilcilerinin ‘incelikli’ bir çalışma yürütmeleri gerekiyor. Mevzunun ekime kalmasının en önemli nedeni bu.
Kulis bilgilerinden, düşünülen en önemli değişikliğin seçim çevrelerinin daraltılması olduğunu öğrendik. Seçim çevrelerinin en fazla beş milletvekili çıkartacak şekilde daraltılması söz konusu.
Büyük partilerin aşırı-temsilini, orta boy ve küçük partilerin ise oylarının çoğunun heba olmasını beraberinde getirecek bu ‘daraltılmış bölge’ sistemi aslında Türkiye’de geçmişte uygulandı.
12 Eylül döneminde seçim çevreleri en fazla yedi milletvekilinden oluşacak şekilde tasarlandı. 1987 seçimleri öncesinde Özal bunu altıya indirdi. Ek olarak dört, beş ve altı sandalyeden oluşan çevrelerde bir milletvekilini ‘kontenjan’ adı altında kenara ayırdı ve kontenjan milletvekilliğinin o çevrede en çok oyu alan partiye gitmesi kararlaştırıldı. Bu da parti listelerinin nispi temsil usulüyle en fazla beş milletvekili için yarışması anlamına geliyordu. Pratikte bugün düşünülen sistemin aynısıydı.
Seçim sistemine 12 Eylül’ün eklediği bir diğer unsur olan çevre barajının da yeniden masada olduğunu biliyoruz. Partilerin bir seçim çevresinden sandalye kazanmaları için, ülke genelinde geçmeleri gereken yüzde 10’luk ulusal baraja ek olarak, o çevredeki toplam geçerli oyun milletvekili sayısına bölünmesiyle elde edilen sayıyı da aşmaları gerekiyordu. Beşli daraltılmış bölgelerde bu oran beşte bir, yani yüzde 20’dir.
1995 yılında, 80’ler boyunca yapılan ve en çok oy alan partinin lehine adaletsiz sonuçlara yol açan bu düzenlemelere tepki olarak Anayasa’nın 67. maddesine “Seçim kanunları, temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerini bağdaştıracak biçimde düzenlenir” cümlesi eklendi. Aralık 1995 seçimlerine giden yolda da yüzde 10 ulusal baraj hariç olmak üzere sistemdeki tüm adaletsizlik unsurları (daraltılmış bölge, çevre barajı ve kontenjan milletvekilliği) temizlendi.
Bir süre önce tamamladığım simülasyonda beşerli daraltılmış seçim çevrelerinin ve buna eklenmesi düşünülen çevre barajı ile ‘ittifak içi’ barajın (ittifak içindeki partilerin meclise girebilmeleri için yurt genelinde yüzde 5’i aşmaları şartının) siyasi panoramayı nasıl etkileyeceği üzerinde çalıştım.
Farklı senaryolar
Dört senaryo oluşturdum: Mevcut sistemin devamı, daraltılmış bölge sistemine geçilmesi, daraltılmış bölgeye çevre barajının eklenmesi ve çevre barajlı daraltılmış bölgeye bir de ‘ittifak içi’ barajın konulması.
Bu dört senaryoyu iki farklı ittifak kombinasyonuna uyguladım: ‘Cumhur ittifakı’nın karşısına ‘genişletilmiş millet ittifakı’nın çıkması, yani 2018’deki CHP-İYİ Parti-SP ortaklığına DEVA ve Gelecek Partisi’nin (GP) de katılması.
İkinci kombinasyon ise İYİ Parti’nin CHP’den ayrılıp diğer üç küçük partiyi (DEVA, GP, SP) kendisiyle müttefik olmaya ikna etmesine dayanıyor. Bu yeni oluşum ‘ikinci sağ ittifak’ olarak adlandırabilir. Bu durumda CHP de tıpkı HDP gibi seçime tek başına katılmaktadır.

Uygulama alanı olarak İstanbul 1. Bölge’yi seçtim.
Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) açıkladığı son milletvekili dağılımına göre İstanbul bugün seçim olsa TBMM’ye 100 temsilci gönderecek. Bu da ilin beşer sandalyeli tam 20 seçim çevresine ayrılmasını mümkün kılıyor.
Her ne kadar son seçimde 35 kişinin seçildiği 1. Bölge’nin milletvekili sayısının 36’ya çıkması söz konusu olsa da, muhtemel bir daraltılmış bölge tasarımının ilçelerin mülki bütünlüğünü ve coğrafi yakınlığını gözeteceğini varsayarak, Anadolu ve Avrupa yakalarının ayrı ayrı çevrelere bölüneceğini kabul ediyorum.
Anadolu yakasının nüfusu 40 milletvekili çıkarmaya yetmeyeceği için beşer sandalyeli toplam yedi daraltılmış bölgeden, yani gene 35 milletvekilinden oluşacağını düşünmek uygun olur.
Simülasyon 3 milyon 700 bin geçerli oyun kullanılmasına dayanıyor. Yerden tasarruf amacıyla partilerin her ilçede elde ettikleri oy oranını ve yedi varsayımsal daraltılmış çevredeki oy sayılarını burada göstermiyorum, bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.
Daraltılmış bölgeleri şöyle tasarladım:

VI ve VII no’lu seçim çevrelerini, tablodaki yerleşimlerin yanı sıra Kadıköy, Maltepe, Beykoz ve Çekmeköy’den bazı mahalleleri de içerecek şekilde tasarladım. Partilerin ve olası ittifakların İstanbul’un Anadolu yakasında aldıkları toplam oy adedi aşağıdaki gibi şekillendi:

Yukarıdaki oy dağılımını belirlerken, 23 Haziran 2019’da tekrarlanan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) başkanlığı seçiminde Binali Yıldırım’ın oy oranını ‘cumhur ittifakı’nın toplam oranı olarak kabul ettim. Bu elbette tartışmaya açıktır. O gün yapılan bir genel seçim olsaydı AKP ve MHP’nin oy toplamının Yıldırım’ın oylarını geçebileceği, spekülatif de olsa çürütülmesi olanaksız bir iddiadır. Ancak o dönemden bugünlere dek yapılan kamuoyu araştırmaları AKP ve MHP oylarında ciddi bir erimeye de işaret ediyor. Bu koşullarda ‘cumhur ittifakı’nın oyunu 23 Haziran’da Yıldırım’a verilen oyla oransal olarak eşitlemek, bu ittifakın lehine iyimser bir kestirim olarak bile görülebilir.
AKP ve MHP dışındaki partilerin oylarına dair tahminde bulunurken de kısmen 2018 seçimlerinden, kısmen kamuoyu araştırmalarından yararlandım. Şüphe yok ki DEVA ve GP’nin ana oy havzası AKP seçmenidir. DEVA’nın bir miktar MHP, İYİ Parti ve SP oyu da alabileceği, CHP’den ise buraya marjinal bir kayış olacağını kabul ettim. GP’nin ise SP seçmeninin yanı sıra, söz gelimi Sultanbeyli gibi yerlerde AKP’ye oy veren muhafazakâr Kürt seçmenden de oy alabileceğini hesaba kattım.
Senaryo 1
‘Genişletilmiş millet ittifakı‘, ‘cumhur ittifakı’ndan az da olsa daha yüksek oy alıyor. Seçimin mevcut sistemle yapılması halinde her iki ittifak da 16 milletvekili kazanıyor. AKP 14, MHP 2, CHP 13, İYİ Parti ise üç milletvekili çıkarıyor. Kayda değer oy almasına rağmen hiçbir ittifak havuzundan yararlanma imkânı olmamasından ötürü HDP üç milletvekilinde kalıyor.
Senaryo 2
Mevcut sistem geçerlidir, ancak ‘millet ittifakı’nın yerini İYİ Parti, DEVA, GP ve SP’den oluşan ‘ikinci sağ ittifak’ almıştır. Tek başına seçime giren CHP, bir önceki senaryoda kazandığı 13 milletvekilinden birini HDP’ye, birini de ‘ikinci sağ ittifak’a kaybediyor. ‘İkinci ittifak’a giden bu sandalye ise İYİ Parti’nin değil DEVA’nın hanesine yazılıyor. İYİ Parti gene üçte kalır. İncelenen sekiz senaryo arasından DEVA’nın milletvekili kazandığı yegâne seçenek bu. ‘Cumhur’ 16 sandalye kazanır (AKP: 14 – MHP: 2).
Senaryo 3
Beşli daraltılmış bölgelerden oluşan seçim çevrelerinde ‘Cumhur’ ve ‘genişletilmiş millet ittifakları‘ yarıştığında çarpıcı bir sonuçla karşılaşıyoruz: AKP 18, CHP ise 17 milletvekili kazanıyor. İttifakların içindeki diğer hiçbir parti sandalye kazanamadığı gibi HDP de yedi daraltılmış çevrenin birinden dahi milletvekili çıkartamıyor. Böyle bir sistemde kimi MHP’lilerin AKP listesinden, kimi İYİ Partililerin de CHP listesinden milletvekili seçilmesi yoluna gitmek ihtimal dahilinde. Hatta ‘genişletilmiş millet ittifak’ındaki diğer üç partiden de bazı isimlere CHP listesinde yer verilebilir (2018’de SP’nin ittifak havuzuna kattığı ama kendi listesinden herhangi bir adayın seçilmesine yetmeyen oylara karşılık, iki SP’linin CHP listelerinden seçilmesi örneğinde görüldüğü gibi).
Senaryo 4
Daraltılmış bölge sisteminde ‘cumhur’ ve ‘ikinci sağ ittifakların’ yanı sıra CHP ve HDP’nin tek başlarına yarışması halinde AKP 18, CHP 14, İYİ Parti ise üç milletvekili kazanabiliyor. Bir önceki senaryoda CHP listelerinde seçilebilecekleri yerden üç İYİ Partili aday gösterilseydi de aynı sonuca ulaşılacaktı, dolayısıyla ‘genişletilmiş millet’ havuzunun bölündüğüne değmiyor.
Senaryo 5
Daraltılmış bölgeye bir de yüzde 20 çevre barajı ekleniyor. ‘Cumhur’ ve ‘genişletilmiş millet ittifakları’ karşı karşıya. Sonuçlar Senaryo 3 ile aynı: AKP 18, CHP 17 sandalye kazanır.
Senaryo 6
Yüzde 20 çevre barajlı daraltılmış bölgede ‘cumhur ittifakı’, ‘ikinci sağ ittifak‘, CHP ve HDP yarışıyor. AKP için en elverişli senaryo bu. Sekiz senaryo arasında AKP’nin en yüksek sayıda sandalye (19) kazandığı vaka. Kalan 16 sandalyenin tamamı CHP’ye gidiyor. İYİ Parti’nin başını çektiği ittifak yedi bölgenin tamamında çevre barajına takılıyor.
Senaryo 7 ve 8
Bu iki senaryo, beşinci ve altıncı senaryolara yüzde beş ‘ittifak içi’ barajın eklenmesi olasılığına dayanıyor. Yurt genelinde uygulanan böylesi bir barajı bugün itibariyle DEVA, GP ve SP’den hiçbirinin geçemeyeceğini düşünebiliriz. Öte yandan, şu ana kadar incelediğimiz daraltılmış bölgeli senaryolarda bu partiler zaten milletvekili çıkaramıyor. Yedinci senaryo beş ile, sekizinci senaryo altı ile aynı sonuçları vermektedir.

Partiler açısından değerlendirme
Seçim çevrelerinin daralması, büyük partileri kayırarak temsilde adalete zarar verir. Daraltılmış bölgeler, milletvekili sayısının artması bakımından AKP’nin olduğu kadar CHP’nin de işine yarayacak gibi görünüyor.
CHP
Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerindeki metropollerde oy oranı yurt genelinden daha yüksek olan CHP, daraltılmış bölgelerden mevcut sisteme nazaran daha fazla milletvekili kazanabilir. Ancak sistemin adaletsizlik boyutu AKP’nin işine daha çok yarayacağı, dolayısıyla ‘cumhur ittifakı’nın mecliste çoğunluğu elde etme şansı artacağı için CHP’nin bu sistemi desteklemesi beklenmemeli. CHP, Anadolu’da beşten fazla milletvekili olan kimi illerde geniş seçim çevresi sayesinde görece düşük oy oranıyla sandalye kazanabiliyor (Konya ve Kayseri gibi). Daraltılmış bölge sistemiyle buralarda kayba uğrayabilir, ancak metropollerdeki kazanımları daha büyük olacaktır.
HDP
Daraltılmış bölge sisteminde HDP’nin batı illerinden milletvekili çıkarması çok zorlaşacak. Milletvekili sayısı beşten büyük olduğu için birden fazla çevreye bölünecek olan ve yüksek oy aldığı Diyarbakır, Şanlıurfa, Van ve Mardin’den kazanabileceği ekstra sandalyelerle batıdaki kaybını telafi etmesi zor.
MHP
MHP’nin durumu ise son derece ilginç. Kulis bilgisi niteliğindeki haberlerde MHP’nin de daraltılmış bölgeye sıcak baktığı belirtildi. Ancak MHP bu işten en çok zarar görecek parti olabilir. MHP metropollerin çoğunda yüksek oy alamıyor ve Türkiye’nin herhangi bir bölgesinde yoğunlaşmış bir oya da sahip değil. Daraltılmış bölgenin uygulanacağı metropollerde HDP’nin durumuna düşmesi ve hemen hemen hiç milletvekili kazanamaması olası.
MHP son genel seçimde beş veya daha az sayıda milletvekiline sahip (yani daraltılmış bölge sisteminden etkilenmeyecek) illerden yalnızca sekiz milletvekili kazandı. Daraltılmış bölge uygulansaydı geri kalan tüm milletvekillikleri tehlikeye girecekti. MHP’nin daraltılmış bölgeye sıcak bakması ancak şu iki koşulda mümkün olabilir: Mecliste MHP grubunu oluşturacak milletvekillerinin çoğunun AKP listelerinden seçilmesi veya MHP’nin, AKP’deki oy erozyonundan en çok yararlanacak parti olacağına dair hayli iyimser bir beklenti içinde olması.
İYİ Parti
İYİ Parti de tıpkı HDP ve MHP gibi daraltılmış bölge sisteminde metropollerde zor duruma düşecek bir parti. İkinci bir sağ ittifak kurmak, yüzde 20 çevre barajının da sisteme dahil edilmesi durumunda İYİ Parti’ye zarar verecektir. Olabildiğince geniş bir ittifakın içinde yer almak bu parti açısından daha kazançlı görünüyor.
Son genel seçimde CHP; İYİ Parti’nin ve SP’nin ittifak havuzuna kattığı oylar sayesinde Osmaniye, Yozgat, Şanlıurfa gibi illerden milletvekili çıkardı. Buna karşılık İYİ Parti de diğer iki müttefikinin ortak havuza kattığı oylar sayesinde Isparta, Aksaray, Erzurum gibi illerde milletvekillikleri kazandı. İYİ Parti’nin, CHP’den ayrılıp başka bir ittifak kurması halinde, CHP’nin kaybedebileceği sandalyeleri alacağının hiçbir garantisi yok. Bu sandalyeler havuzun bölünmesi sonucu AKP’ye gidebilir ve ‘cumhur ittifakı’nın mecliste 300 milletvekilini aşma ihtimalini arttırır. Seçmen kitlesinin böyle bir durumdan hoşnut olup olmayacağını İYİ Parti yönetimi günü geldiğinde değerlendirecektir.
*Bahçeşehir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi