Ekonomide önemli gelişmeler oluyor. Merkez Bankası “piyasa mekanizmalarının işlevselliğinin arttırılması” ve “finansal istikrarın güçlendirilmesi” için sadeleşmeye gidiyor.
Bu, Merkez Bankası’nın ilk sadeleşme kararı değil. Daha önce de aynı yönde kararlar alınmış, ancak ilerleyen zaman içinde aksi yönde adımlar atılmış; sadeleşme rafa kaldırılmıştı.
Türkiye bu sadeleşme tartışmalarını daha önce de yaşamıştı. Bundan birkaç yıl önce BDDK’nın uygulamaya koyduğu aktif rasyosu ile yine sadeleşme konusunu tartışılmaya başlanmıştı. O zaman bu konu ile ilgili bir yazı köşe yazı yazarken efsane futbolcu Johan Cruyff’un ünlü “Futbol basit bir oyundur. Zor olan ise basit futbol oynamaktır” sözünden hareketle “Para politikası basittir. Zor olan onu bu basitlikte uygulamaktır” demiştik. O yazıda da vurgulandığı gibi para politikasının belli doğruları ve kuralları vardır. Önemli olan bunları uygulayabilmektir.
Sadeleşmenin ilk adımları bayram öncesi hafta gelmişti. Bankaların bilançolarındaki Türk Lirası ağırlığı yükümlülüğü yüzde 60’dan 57’ye, yükümlülüğü yerine getiremeyen bankalara uygulanacak menkul kıymet tesis oranı ise yüzde 10’dan 5’e indirildi.
Bunlar önemli gelişmeler. Görünen o ki; Merkez Bankası bir dönem izlediği politikadan kademeli bir şekilde geri dönüyor. Piyasa ile inatlaşmak yerine bankacılardan gelen talepleri dikkate alıyor. Şimdi mesele bu sadeleşme kararını uygulayabilmekte; aynı zamanda faizi olması gerektiği gibi ve olması gerektiği yerde belirleyebilmektir.