TÜİK acaba, otoritenin talebine göre mi veri üretiyor?
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ‘Saatleri Ayarlama Enstitüsü’ romanı geliyor aklıma… Ateşi düşüremeyen doktor, dereceyle oynarmış derler. Bana göre TÜİK’in sepeti kadar itibarını da güncellemeye ihtiyacı var.
Son sepet güncellemesine bakıyoruz; gıdanın ağırlığı %23’ten %26’ya çıkarılmış ama yeterli mi? Zira salgında gıdanın ağırlığı inanılmaz yükseldi. Ulaştırma, salgın kısıtlamaları, evden çalışmayla azaldı ama sepette değişmedi. Bu da daha düşük enflasyon için sepet ayarlaması olabilir mi?