Şu sıralar çok fazla çarşı pazar dolaşıyorum. Kent, ilçe, köy hatta yayla marketlerinde enflasyonun izini sürüyorum. Gördüğüm şudur; Temmuz’la birlikte etiketler kıpır kıpır. Yukarı doğru ralli var, durdurabilene aşk olsun. İşin ilginci; insanlar bir yandan söyleniyor, diğer yandan alışverişe devam.
Talat Sait Halman’ın “Eski Mısır’dan Şiirler” kitabı geldi aklıma. Bundan 6 bin yıl öncesine dair şiirlere bakınca, korku, kaygı, beklenti, sevinç, aşk, ekonomiye dair tüm kavramlar, bugünküyle neredeyse aynı duygularla işlenmiş. Hele biri var ki; günümüzü anlatıyor; Carpe Diem… Yani, günü yakala…
Aslında enflasyon yüzünden her birimiz carpe diem olduk. Günü yakalıyoruz denebilir. Hatta tarihte daha yakına gelelim ve Nesimi’ye kulak verelim; “Bir acayip derde düştüm herkes gider kârına / Bugün buldum bugün yerim, Hakk kerimdir yarına…” Sanki bugünü tasvir ediyor, anlatıyor.
Eline lira geçen, bir an önce ondan kurtulma telaşıyla, etiketlere aldırmaksızın; mala hizmete yöneliyor. “Fiyatlar daha da artacak” algı tuzağında herkes…
Hele ki yeme içme sektöründe, neredeyse günlük ayarlanıyor fiyatlar. Buna rağmen masalar hala dolu, mekânlar hala iş yapıyor.