Gazeteci Kadri Gürsel‘in hiç gerek yokken kelepçelenmesi, bir hakimin duruşmaya giren avukatın etek boyuyla ilgili tutanak tutturması, bir başka hakimin davacı olduğu dosyanın iddianamesini kabul edip, hakimliğini üstlenmesi haberlerinin gölgesinde açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin, başta hak ve özgürlükler, özellikle de tutukluluk tedbiri ve ifade-medya özgürlüğü konusunda kargaları bile güldüren yanları da var, Hukuk Fakültelerinin kontenjanlarının azaltılıp, niteliğinin yükseltilmesi gibi ümitvar yanları da…
Önümüzdeki günlerde fırsat buldukça madde madde de mercek tutarız ama o belgede her ne yazıyor olursa olsun ‘asıl olan‘ın ne olduğunu şimdiden not düşeyim ben buraya:
Türkiye’nin ‘adalet’ sorunu yasalardan yahut sistemden kaynaklanmıyor; yasaların da, sistemin de başta siyasi baskı olmak üzere çeşitli sebeplerle uygulanmamasından kaynaklanıyor.
İhtiyacımız olan yargı değil ilke, erdem reformu bence.
Selcan Taşçı Hamişoğlu’nun yazısı