Kimi “İstanbul Sözleşmesi” yok diye bozuldu, kimi “laiklik” vurgusunu eksik buldu, kimi “AİHM“le ilgili taahhütlerden mutsuzdu; böyledir, hiçbir şey aynı anda “herkesi birden” mutlu ya da memnun etmez; edemez.
Bu “olmuş/olmamış” listeciliğinden eksik kalmayayım dedim; ben de bugünkü köşeye, ucundan kenarından kendi “listeciğimi” ekledim.
Ama en çok…
En çok, metne “herkesin farklı tepki vermesi”ne sevindim.
Deli değilim.
Muhalefetin “herkesi kucaklamak” iddiasından vazgeçmesine vesile olur diye ümitlendim!
Bu kadar gerçek dışı bir iddia olamaz zira!
“Herkes için adalet” iyiydi…
“Mümkün olan en geniş toplumsal taban, yelpaze vesair” bu da iyi..
Ama “helalleşme”yle başlayan bu “herkesçilik”, hem Allah muhafazalık sonuçlara gebe…
Hem de gerek yok.