ABD yönetiminin Ankara’da görülmekte olan 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili en kritik davanın seyrini etkileyebilecek öneme sahip bir delili Türk hükümetiyle paylaşma kararı alması herhangi bir adli konu gibi görülemez.
Dünkü yazımızın konusunu oluşturan, Kemal Batmaz’ın 1 Ocak 2016 tarihinde ABD’ye giriş yaptığında havaalanında kendisini sorgulayan gümrük ve sınır muhafaza memurlarına “Pensilvanya’da imam Fethullah Gülen’in yanında kalacağını” açıkladığı mülakatın belgesinin Ankara’ya iletilmesi hadisesini kastediyoruz.
Bu gelişme, 15 Temmuz gecesi darbenin merkezi olan Akıncı Üssü’ndeki 143. Filo’da bulunduğu kesinlik içinde bilinen, darbenin ertesi günü üssün civarında açık arazide yakalanan bir şahsın Pensilvanya ile olan bağlantısının bizzat ABD yönetimi tarafından teyit edilmesi anlamına geliyor.
(…) Washington son gelişmeyle yeni bir tutum almıştır. ABD’nin neden 14 aya yakın bir süre bu adımı atmayıp, birden tutum değiştirdiği sorusu yanıt bekliyor. Kuşkusuz, ortaya çıkan yeni durum önümüzdeki günlerde başka adımların gelip gelmeyeceği sorusunu da tetikliyor.
ABD yönetiminin attığı son adım, bundan sonraki dönemde Gülen dosyasında Türkiye ile daha yakın bir işbirliğine girme ihtiyacının ifadesi olarak görülebilir mi?
Bunu görmek için bir süre beklememiz gerekiyor.