Fidan’ın ittifak meselesinden söz ederken “özellikle Arap ülkeleriyle…” şeklinde bir vurgu yapma ihtiyacını duyuyor. Bu vurgudan, bölgesel ittifaka daha çok Arap dünyası bağlamında yaklaştığını anlıyoruz.
Altı çizilmesi gereken ve aslında buradaki sözlerini belli ölçülerde tamamladığını düşündüğüm bir husus da kendisinin İran’ı ilgilendiren bazı ifadeleri oldu.
Bakan, mülakat sırasında “İran’ın bölgedeki elinin daha fazla uzaması konusunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye’nin endişesi var mı bu konuda?” şeklinde bir soruyla da karşılaşıyor. Körfez ülkelerinin İran kaynaklı tehdide ilişkin algılarını yansıtıyor Arap gazetecinin bu sorusu.
Fidan, diplomatik bir yanıt veriyor:
“Biz bölgede herhangi bir ülkenin bölgenin tamamında ve diğer ülkeler üzerinde normal işbirliği dışında farklı yöntemlerle etki oluşturmasını, bölgede rahatsız edici unsur oluşturmasını tabii ki desteklemiyoruz, hangi ülke bunu yaparsa yapsın. Bunun için bölgede çok ciddi bir bölgesel güvenlik işbirliği yapısının oluşturulması fikrine sahibiz. Dolayısıyla, bölgesel işbirliği artarsa, bölgesel ülkelerin birbirine olan güvenini, itimadını biz yükseltirsek, bölgede zayıf alan kalmaz.”