Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Bugün iktidarın “terörsüz Türkiye” diyerek önüne koyduğu amacı o gün bu akademisyenler devletten talep ettiler. 11 Ocak 2016’da “bu suça ortak olmayacağız” başlığıyla yayınlanan dilekçeye 1128 akademisyen imza attı. Daha sonra gelen imzalarla sayı 2212’ye ulaştı.
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ilan edilen OHAL’den alınan yetki ile çıkarılan ve hukuken tartışılması bile gereksiz olan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) 4 bin 439 öğretim görevlisi ihraç edildi. Mücadele darbe girişimde bulunan yapıyla ilgiliydi ama o her zaman hazır bekleyen “devlet aklı” hemen devreye girerek barış akademisyenlerini de kapsama almıştı.
Dilekçeyi basın toplantısında okuyan akademisyenler Esra Mungar, Muzaffer Kaya, Meral Camcı “örgüt propagandası” suçlamasıyla tutuklandılar ama kısa süre sonra serbest bırakıldılar. Türkiye genelinde 56 mahkemede 822 akademisyen hâkim karşısına çıktı. 204 davanın tümünde akademisyenler mahkemece “suçlu” bulundu. Anayasa Mahkemesi 2019 yılında oy birliği ile akademisyenlerin “suçlu” bulunmasına “hak ihlali” kararı verdi ve bu kararın ardından 568 akademisyen yargılandıkları davalardan beraat ettiler. Beraat ve hak ihlali kararları ile görevlerine dönen akademisyenlerin pek çoğu üniversite yönetimleri tarafından bir biçimde görevlerinden tekrar uzaklaştırıldılar.