Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Demokratik siyasetin en önemli kurumlarından birisi de istifadır. İstifa genellikle bir olumsuzluk algısı yaratsa da çoğu zaman politik tavırdır. İstifaların, politik hamlelerin ilk adımı olduğuna ilişkin de hayli deneyim mevcuttur. AKP, aslında Recep Tayyip Erdoğan siyaseti istifa kavramını aynı denetim gibi siyasal sistemimizden de devlet mekanizmasından da çıkartıp atmıştır. İstifa alanı boş bırakılmamış onun yerine, cumhurbaşkanı makamını başka bir boyuta taşıma niyetiyle “affını isteme” almıştır.
Ülkede seçimlerin yapılıyor olması demokrasi olduğu anlamına gelmiyor. Adil olmayan bir seçim sistemi ve pratiği var Türkiye’de, cumhurbaşkanı devlet ile siyaset yapıyor. Hatta rakiplerini de seçim yoluyla değil devletin muhtelif aygıtları ile ekarte ediyor. Adil olmayan seçimin en eksik ayağı de bağımsız medya. Haber değeri olan toplantılara alınmayan, devleti yönetenlere halk adına soru sorup cevapları kamu ile paylaşamayan bir düzende medyanın bağımsızlığını, özgürlüğünü bırakın kendisi bile yoktur. Özetle, cumhurbaşkanlığı sistemi denendi ve çok ağır sonuçları ortaya çıktı.
Başarısız olan siyasetçinin demokrasilerde yapacağı tek şey vardır: İstifa etmek. Erken seçim istemek, “erken seçim olursa Erdoğan’a bir kez daha aday olma olanağı tanınır” fikirleri gereksizdir. Erdoğan da sistemi de denemiştir ve sonuçları ortadadır. İstifa etmek de istifayı talep etmek de demokratik sistemin bir aracıdır…