Mutabakata göre, son zamanlarda Rus ve Suriye güçlerinin hava ve kara operasyonlarının hedefi olan bu teröristlerin İdlib’den 15 Ekim’e kadar çıkmaları ve silahlarını terk etmeleri sağlanacak. Bu misyonu da bölgede 12 gözetleme noktası kurmuş olan Türkiye üstlenecek.
Bunun gerçekleşmesi için her şeyden önce “cihatçı”ların Türk-Rus mutabakatında öngörülen bu şartı yerine getirmesi gerek. Çoğu El Kaide ve El Nusra örgütlerinin devamı olan HTŞ’ye mensup olan bu radikallerin silahlarını ve mevzilerini bırakmaya razı olup olmayacakları şu anda belirsiz. Bu konuda kendi bünyelerinde bir görüş birliği yok.
Onları ikna etmeyi üstlenen Türkiye bu amaca yönelik hazırlıklar ve temaslar yapıyor. Beklenen sonuç, bu radikal grupların çatışmasız şartları yerine getirmesidir.
Ancak bu durumda, İdlib’den çıkacak olan teröristler nereye gidecekler? Oralarda ne yapacaklar? Eylemlerinden vazgeçip Suriye toplumuna entegre olmayı kabul edecekler mi? Bir kısmı “ılımlı muhalif” güçlere, yani Türkiye’nin desteklediği Özgür Suriye Ordusu’na katılmayı mı deneyecekler?