Şaşılacak olan PKK’nın tavrı değil, ABD Büyükelçisiyle görüştükten sonra Kılıçdaroğlu’nun ağız değiştirmesiydi.
O kadar ki, konvoyu PKK tarafından saldırıya uğradığında aslanlar gibi duruş sergileyen CHP liderinin, malum görüşmeden sonra, “hendekteki arkadaşlar” kıvamına gelmesine ramak kaldı.
Nasıl ki “üst akıl” uyumuyor “üst bilinç” de uyumamalı, CHP’ye sahip çıkmalıdır. Türkiye’nin beka sorunu söz konusuyken, CHP’nin savrulmasına göz yumulmamalı.
Ne pahasına olursa olsun, CHP de MHP ve AK Parti gibi “direniş hatlarında” tutulmalıdır.
Açık ve net konuşalım: “Bozgunculara” karşı “vatan savunması” için “direniş hatlarını” korumak ve hatta tahkim etmek “kriz yönetimi” kapsamındadır.
Bu meyanda, FETÖ operasyonları da hiç tavsatılmamalı ama son derece özenle yürütülmelidir.
Bu acele, bu telaş nedir?
İvedilikle operasyon yapılacak yerler bellidir; TSK, polis, yargı ve istihbarat.