Sosyolojik gerçeklerin Türkiye açısından zorunlu kıldığı güvenlik stratejisi, Türk–Kürt dostluk ve dayanışmasıdır.
Kürt yurttaşların demokratik ve meşru ortak talepleri yeni, demokratik bir anayasa ile karşılanmadan, Türkiye ne iç barışını, ne de bütünlüğünü güven altına alabilir.
Türk ve Kürt dost olmaya mahkum. Hangi taraftan gelirse gelsin bu gerçeği inkar eden her türlü politika yenilmekten kurtulamaz.
Gerek Erdoğan, gerekse Bahçeli, Kürtlere husumet politikası izleyerek er veya geç yapılacak erken seçimde partilerinin oy oranını büyütecekleri hesabını yapıyor olabilir.
Bu hesap ulusal çıkarlara taban tabana ters olduğu gibi, çarşıya da hiç uymaz.
Türkiye’de hak ve özgürlüklere, barış özlemine sırt çeviren bütün politikalar yenilmeye mahkumdur.
Kürtlere husumet, bölücülüğün ta kendisidir.
Bölücülük yapmayın…