Eğer ülkenin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın götürmek istediği yönde gitmesini, yani hukuk devleti gibi basın özgürlüğünün, giderek muhalefetin, dolayısıyla demokrasinin sıfırlanmasını istemiyorsanız, kısaca “Erdoğan’a hayır!” diyorsanız, “Demirtaş’a evet!” demekten başka çare yok.
Evet, eğer Erdoğan’ın anayasadaki sınırlarına çekilmesini istiyorsanız, tek çare HDP’ye oy vermek.
HDP, bir kısım Kürtlerin desteklediği parti olsa da, Türkiye’nin partisi. Türkler, Kürtler, bütün kimliklerden yurttaşlar hepimiz aynı teknedeyiz. Mesele, Türkiye meselesi.
“Demirtaş’a evet” demenin nedenlerinin “Erdoğan’a hayır” demekten ibaret olmadığı da muhakkak. HDP, Kürt siyasi hareketinin sınırlarını aşmak; barışa, demokrasiye ve hukuk devletine sıkı sıkıya bağlı bir “Türkiye partisi” olmak çabasında. Türkiye’nin bütünlüğünün korunmasını, siyasetin silahtan arınmasını isteyenlerin sırf bu nedenle de olsa, Kürtlüğü değil insanlığı vurgulayan HDP’yi desteklemesi, teşvik etmesi gerekmez mi?
(…) Meclis’te HDP’nin temsil edilmediği bir ortamda Türkiye’ye barış gelemez.