Türkiye’nin geçici korumaya aldığı 3.6 milyondan fazla Suriyeli mültecinin entegrasyonu için hala atılması gereken adımlar bulunduğu, özellikle ‘genç Suriyeli mülteciler’in ihtiyaçlarına cevap verilmemesinin uzun vadede toplumsal gerilimleri artırabileceği öne sürüldü.

Uluslararası Kriz Grubu tarafından yayınlanan ‘Şanlıurfa’daki Suriyeli Genç Mültecilere Yönelik Riskleri Azaltmak’ başlıklı raporda Avrupa’nın desteğine ve Türkiye’nin entegrasyon çabalarına rağmen söz konusu gençlere yönelik tehditlerin arttığı belirtilerek Türkiye’ye daha etkin entegrasyon politikaları geliştirmesi tavsiye edildi.
Raporun başlıca bulguları şöyle:
*3.6 milyonu aşkın Suriyeli mültecinin en az yarısını genç mülteciler oluşturuyor ve bu genç nüfusun karşılaştığı sıkıntıların üstesinden henüz gelinemedi.
*Söz konusu genç nüfusun büyük kısmı okula gitmiyor. Büyük bölümünün de işe ihtiyacı var ya da yakında olacak.
*Tüm bu etkenler, ülkedeki bazı genç Suriyelileri, suç şebekeleri ya da militanların hedefi haline getiriyor.
*Suriyeli genç kızlar istismara açık ve gayrı resmi evliliklere zorlanıyor.
*Genç nüfusun fazla olması nedeniyle, ihtiyaçlara gerektiği şekilde cevap verilmemesi, uzun vadede toplumsal gerilimleri artırabilir.
*Ankara bu alanda kendisini destekleyen ülkeler ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla işbirliği içerisinde bu savunmasız gençleri daha iyi korumaya yönelik adımlar atmalı, onların geleceğine yatırım yapmalı ve yerel halkla uyum içerisinde yaşamalarını teşvik etmeli.
‘Öncelikle atılması gereken adımlar’
Raporda Türkiye’ye ‘öncelikli olarak yapılması gerekenler’ başlığı altında acilen atılması gereken bazı adımlar şu şekilde sıralanmış:
*Henüz kaydı bulunmayanlar tespit edilmeli ve hızla sisteme girilmeli.
*Okullaşma oranı yükseltilmeli ve eğitim alan bu gençler mezun olabilmeli.
*İstismara açık evlilik riski altında olan genç kızların farkındalığı arttırılmalı ve söz konusu tehditten kendilerini koruyabilmelerine yönelik kaynak yaratılmalı.
*Eğitim programları aracılığıyla Suriyelilerin kalıcı geçim kaynaklarına erişimleri kolaylaştırılmalı, örneğin, iş gücü açığı bulunan illere gönüllü olarak yerleşmelerine olanak sağlanmalı, tarım işletmeleri ve kooperatifler kurulmasını destekleyecek özel hibeler verilmeli.
*Suriyeli gençleri ve Türkiye vatandaşlarını kendi çıkarları için istismar etmeye çalışan ve toplumu tehdit eden yasadışı şebekelere karşı mücadele güçlendirilmeli.
*Sınırdan geçişlerde rüşvetle mücadele için etkili önlemler alınmalı.
*Cihatçılar ve başka militan grupların çocuk ve gençlere yönelik endoktrinasyon girişimlerine fırsat vermemek adına denetimler artırılmalı.
*Suriyelilerin emniyet birimlerine erişimi kolaylaştırılmalı ve mağdurları daha iyi koruyacak mekanizmalar geliştirilmeli.
*Bu alanlarda Türkiye’yi destekleyen ülkeler ve uluslararası kurum ve kuruluşlar, desteklerinin ve Ankara’yla birlikte hayata geçirmeyi hedefledikleri projelerin, ülkenin ulusal ve yerel kalkınma stratejileriyle uyumlu olmasına özen göstermeli.