Havle Kadın Derneği’nin araştırmasına göre ‘kamuoyunda yaratılmaya çalışılan algının aksine’ muhafazakarlar çocuk yaşta evliliğe sıcak bakmıyor.
Araştırmaya göre toplumun büyük bölümü ideal evlilik yaşını kadınlar için 24, erkekler için 26 olarak görürken; “Bir kızınız olsa ya da varsa kızınızı 18 yaşından önce evlendirir misiniz” sorusuna yüzde 91.8 “Hayır” derken yüzde 7.1 de “Emin değilim” diyor.
Kısa Dalga’dan Müjgan Halis’e konuşan Havle Kadın Derneği’nin kurucularından Rümeysa Çamdereli, Türkiye genelini yansıtan 2 bin 700 kişiden oluşan bir örneklemde düzenlenen anketin sonuçlarını şöyle anlattı:
“‘Bir insanın evi çekip çevirebileceği yaş kaçtır’ diye sorduğumuzda kadınlar için bu yaşın 24, erkekler için de 26 olduğunu söylüyor. Yani Türkiye toplumu 24 yaşından önce kimsenin evi çekip çevirebileceğine inanmıyor. Ya da ‘Kızlar için ideal evlilik yaşı nedir’ diye sorduk, 23 dediler. Erkek için 25 dediler. Peki ‘Bir kız kaç yaşına kadar çocuktur’ dedik, 20 dediler, erkeklere de 19 dediler. Bir de ‘İslami olarak sizce kaç yaşından itibaren evlilik caizdir’ dediğimizde yine ağırlıklı ortalama kızlar için 18, erkekler için de 19 olarak çıktı. Burada 18 yaşın altında diyenlerin oranı oldukça düşük çıktı.
Mesela Hz. Ayşe’nin yaşı olarak da söylenen 9 yaşı belirterek de bunu savunan bazı sapkın fikirler var -ki Hz. Ayşe’nin 9 yaşında evlenmediği konusunda da birçok delil var- bunu ankette 9 yaş olarak cevaplayanların oranı sadece yüzde 1. Hatta bu yuvarlanmış bir rakamdı, gerçek oran 0.7. Yani aslında çok marjinal bir grubu oluşturuyor.
Katılımcıların yüzde 46’sı 21-24 yaş arasında yaş değerleri paylaşıyor. Bunu değer olarak 25 yaş, yüzde 32’lik bir yüzde ile karşılıyor. Sonrasında yüzde 26’lık bir yüzde 20 yaş izliyor. Gerçekten de çok yüksek değerler. ‘Bir kızınız olsa ya da varsa kızınızı 18 yaşından önce evlendirir misiniz’ diye sormuştuk. Orada yüzde 91.8 evlendirmeyeceğini söylüyor, yüzde 7.1 de ‘Emin değilim’ diyor.”
Rakamlar aksini göstermesine rağmen kamuoyunda bütün Müslümanların ‘çocuk evliliği’ni savunuyormuş gibi gösterildiğini ifade eden Çamdereli şöyle konuştu: “Bunun bir İslamcılık belası olduğunu düşünüyoruz. Hep bu yüzde 50’lerle temsil edilen iktidarın kendisini konumlandırdığı İslami söylemde yüzde 50’nin birbiriyle aynı şeye inanıyormuş gibi davrandığını düşündük. Ama aslında öyle değil. Araştırmamız da bunu gösteriyor. İnsanların oy verdikleri ya da destekledikleri şeyle gündelik hayatta pratik yaptıkları şey arasında mesafe var”
‘Din hükmü gibi sunuluyor’
28 Şubat döneminde üniversiteden tasfiye edilen akademisyenlerden biri olan Berrin Sönmez de Ortodoks din yorumlarına açık olan bazı grupların ‘çocuk evliliği’ni teşvik ettiğini belirterek şunları söyledi:
“AKP dediğimiz yapı, öyle o kadar da homojen bir yapı değil. Ortodoks din yorumlarını, dinin ta kendisi sayan ve tüm toplumu bu yorumlara uymaya, bu yorumlar doğrultusunda yaşamaya zorlamak isteyen bir grup olduğu görülüyor. İslam o gün indiği toplumun evlilik konusundaki adetlerini serbest bırakırken, sadece bazı sınırlamalar getirmiştir. O sınırlamalar da akil ve baliğ olma şartıdır. Ortodoks din yorumları dediğimiz, dinin evlilik ile ilgili usullerini değil dinin indiği çağın şartları içerisinde Arap yarımadasında yaşanmakta olan evlilik geleneklerini, sanki din hükmüymüş gibi sunarlar topluma. Biz buna itiraz ediyoruz”
Çocuk yaşta evlendirilen bir kadının hikayesini ve dindarların erken evliliğe bakışını dinlemek için aşağıdaki Spotify linkine tıklayın: