CANAN COŞKUN
canancoskun@diken.com.tr
@canancoskun
Mısır Çarşısı’nda 25 yıl önce yedi kişinin öldüğü, 127 kişinin yaralandığı patlamaya ilişkin davada sosyolog Pınar Selek hakkındaki dördüncü beraat kararının Yargıtay tarafından bozulması üzerine yeniden açılan davanın ikinci duruşması bugün görüldü.

Mahkeme, ilk duruşmada verdiği “Selek’in ifadesi mahkeme huzurunda alınacak” kararını tekrar etti. Adalet Bakanlığı’nın Fransa adli makamlarına Selek’in iadesiyle ilgili yazdığı yazının sonucunu bekleyen mahkeme, bir sonraki duruşmanın 28 Haziran’da yapılmasına karar verdi.
İstanbul 15’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek duruşma öncesi avukatlar Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması yapacaktı, ama polisler avukatların etrafını kalkanlarla sardı ve açıklama için üç dakika izin verdi. Bu sırada kalkanlarla sardıkları alana kimsenin girip çıkmasına izin verilmedi.

Duruşmayı baro, belediye, üniversite ve siyasi parti temsilcileri takip etti. Yoğun katılımdan dolayı seyircilerin bir kısmı duruşmayı ayakta izledi. Selek’i çok sayıda avukat savundu.
Duruşmanın başında mahkeme başkanı Oktay Açar, ceza usul kanununa göre, Selek’in ifadesinin adli yardımlaşma yoluyla alınamayacağını söyledi. Selek hakkında uluslararası kırmızı bültenle gıyabında tutuklama kararı çıkarıldığını aktaran Açar, Abdülmecit Öztürk hakkında da yakalama kararı çıkarıldığını hatırlattı.
Başkan: ‘Fransa’dan cevap gelmedi’
Fransız adli makamlarına iade talepnamesi yollandığını ancak eksikler olduğu için yazının iade edildiğini söyleyen Açar, Adalet Bakanlığı’nın yazıyı düzelterek Fransa Adalet Bakanlığı’na yolladığını aktardı. Başkan Açar, Fransız adli makamlarından henüz bir cevap gelmediğini, bir bilgilendirme de yapılmadığını söyledi.
Selek hakkında Interpol’e kırmızı bültenle arama başvurusunda bulunulmuş, mahkeme de gıyabında tutuklama kararı çıkarmıştı. Bu nedenle Fransız adli makamlarına Selek’in iade edilmesi için yazı yazılmış, Fransız makamları eksiklikler olduğu için başvuruyu iade etmişti.
‘İnsanları bitiren dava’
Başkan Açar’ın bilgilendirmesinden sonra Pınar Selek’in babası avukat Alp Selek söz aldı. Selek, “Bu dava açıldığı sırada yeni doğan çocuk Pınar’ı savunuyor. Bu dava sahteliklerle dolu, haksız bir dava. İnsanları bitiren bir dava” dedi. Selek, kızı hakkında talep edilen kırmızı bülten kararını eleştirdi ve davanın diğer sanığı Öztürk hakkındaki kararın kesinleştiğini hatırlattı.
Selek’ten sonra Öztürk’ün avukatı Mehmet Erbil söz aldı. Erbil, müvekkili hakkında 12 yıllık kesinleşmiş bir ceza olduğunu, bu cezanın dokuz yıllık infazının da tamamlandığını söyledi. Erbil, tutuklamaya yönelik yakalama kararının haksız olduğunu belirterek kaldırılmasını istedi.
‘Savunmanın sınırları yok’
Başkan Açar, Fransız barosundan bir avukata söz hakkı vermeden önce okuduğu bir makalede Fransız yargı sisteminde de Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararlarına direnilmeyeceğinin yazdığını söyledi. Başkanın bilgilendirmesinden sonra okuduğu makaledeki bilgiyi Fransız avukatlardan teyit etmeye çalıştı. Daha sonra Sınır Tanımayan Savunma avukatlarından Françoise Cotta söz aldı ve “Savunmanın sınırları yok, biz buraya Pınar’ın beraatini istemeye geldik. Bu vesileyle hapsedilen avukatların durumunu da gündeme getirmek isteriz. Onların da serbest bırakılmasını istiyoruz” dedi.
‘Beraat beraattir’
Daha sonra Sınır Tanımayan Savunma avukatlarından Etienne Lesage söz aldı. Lesage, Türkiye’ye hapsedilen avukatlar için geldiklerini hatırlattı ve “Bugün istisnai bir şekilde buradayız. İnandığımız prensipler ve insan hakları için bir akademisyen olan Pınar Selek için buradayız. Bir insan sürekli yargılanamaz, beraat beraattir” diye konuştu.
Başkan Açar, bu konuşmanın ardından da iade talebinin uluslararası sözleşmelere dayandığını aktardı ve okuduğu bir haberde Fransa’nın da bir davada iade talep ettiğini söyledi.
Daha sonra duruşma savcısı, Selek’e yöneltilen suçu işlediğiyle ilgili somut deliller bulunduğunu öne sürdü. Yargılama sonunda verilebilecek ceza nedeniyle gıyabi tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. Öztürk hakkında çıkarılan yakalama kararının da infazının beklenmesini isteyen savcı, eksikliklerin giderilmesini talep etti.
Mahkemenin ara kararı
Mahkeme başkanı, ara kararı açıklarken Pınar Selek’e yöneltilen suçlamanın öngördüğü cezanın müebbet hapis olduğunu, Selek’in ifadesinin de mahkemece bizzat tespit edilmesi gerektiğini söyledi. Selek’in ifadesinin adli yardımlaşma kapsamında alınması talebinin reddine hükmeden mahkeme, Selek’in gıyabi tutukluluk halinin devamına karar verdi. Selek hakkında kırmızı bülten talebinin sonucunun beklenmesine hükmeden mahkeme, Öztürk hakkındaki tutuklamaya yönelik yakalama kararının infazının da beklenmesine karar verdi. Mahkeme, bir sonraki duruşmanın 28 Haziran saat 14.00’da yapılmasına hükmetti.
Fransız avukattan hâkime: Bu dava ne kadar sürecek
Başkan Açar, ara kararı açıkladıktan sonra Fransız avukat Cotta söz aldı. Bu davanın sonucunu görmek istediğini belirten Cotta, başkan Açar’a davanın ne kadar süreceğini sordu. Başkan Açar da “Hâkimler kararlarıyla konuşur” diye yanıt verdi.
Ne olmuştu?
Pınar Selek, Mısır Çarşısı’nda 9 Temmuz 1998’de meydana gelen ve bombadan kaynaklandığı iddia edilen patlamaya ilişkin kanıt olmaksızın suçlanmıştı. Selek’le birlikte yargılanan Abdülmecid Öztürk, bombayı Selek’le beraber hazırladıklarına dair ifade vermiş, daha sonra bu ifadenin işkence altında alındığını belirtmişti. Selek de gözaltında ağır işkenceye maruz kalmıştı.
Selek ve Öztürk hakkında İstanbul 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi 8 Haziran 2006’da patlamayla ilgili ‘ceza verilmesine gerektirir kesin ve inandırıcı delilin elde edilemediğini‘ belirterek beraat kararı verdi. Bu karar Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi tarafından 17 Nisan 2007’de bozuldu.
Yeniden yargılama sonucunda 23 Mayıs 2008’de beraat kararını tekrar etti. ‘Yardım ve yataklık’ suçlamasının da zamanaşımından ortadan kaldırılmasına hükmedildi.
Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi 2009’da bu kararı da bozdu. Yargıtay başsavcılığı, bozma kararına Ceza Genel Kurulu’nda itiraz etti, ancak itiraz 2010 yılında reddedildi.
İstanbul 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden başlayan yargılamada mahkeme, 9 Şubat 2011’de görülen duruşmada Selek ve Öztürk hakkında daha önce verilen beraat kararında direndi, ama 22 Kasım 2012’ye gelindiğinde mahkeme bu kararından döndü ve direnmekten vazgeçti.
Mahkemenin 24 Ocak 2013’te yaptığı duruşmada Selek’in ‘devletin hakimiyeti altındaki toprakların bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya matuf eylemde bulunmak’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasına karar verildi, Selek hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Dosya tekrar Yargıtay’a gitti.
Yargıtay başsavcılığı 2 Ocak 2014’te Selek hakkındaki hapis cezasının onanmasını talep etti. Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi de kararı usul yönünden bozarak dosyayı yeniden mahkemesine gönderdi.
Yeniden başlayan yargılamada mahkeme, Selek hakkındaki yakalama kararını kaldırmış, 19 Aralık 2014’te de beraat kararı vermişti. Dosya bu defa Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gönderildi.
Kurul, beraat kararını yerinde bulmadı ve bu defa da dava konusu eylemlerin ‘devlete karşı suç’ kapsamında olduğu gerekçesiyle kararı bozmuştu.
Beşinci yargılamanın ilk duruşmasında mahkeme, dosyayı yine çözümsüzlüğün içine attı. Heyet, Selek’in ifadesinin Fransa’da alınması talebini reddetti, ifadesinin alınabilmesi için Türkiye’ye iade edilmesini şart koştu.
Pınar Selek, 25 yıldır süren dava kapsamında dört kere beraat etti. Beraat kararlarının hepsi Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi tarafından bozuldu. Dava kapsamında hazırlanan bilirkişi raporlarında bombaya ait herhangi bir bulgu olmadığı, patlamanın gaz kaçağından olduğu belirtildi.