Her insan öldürmenin bir hikâyesi var. Birkaçının ismini biliyoruz ama uzun zamana yayılmış sistematik şiddetin, tecavüzün sonrasında, başka çaresi kalmadığını hissederek bir “erkek cinayetinin” faili olan kadınlar var böyle.
Belli ki Nevin Yıldırım gibi, Çilem Doğan da “Biraz da erkekler ölsün” cümlesiyle, yüzündeki dinginlikle böyle simgeleşecek.
Peki, neden kendilerine şiddet uygulayan erkekleri öldüren kadınların hikâyeleri, insanların yüreğini soğutuyor? Adını doğru koymak, çözmeye yakınlaştırıyor.
Daha dün Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun eşi Sare Davutoğlu’nun “kadına şiddet” demenin meseleyi büyüttüğü beyanının gösterdiği gibi, politik niyetsizlikten yılmış durumda kadınlar. Her şeye rağmen kendilerine akıl verilmesinden ve de işlemeyen adalet mekanizmasından…
Her kadının içinde intikamının alınmadığını hissettiği bir şiddet hikâyesi var çünkü, geçmişten aldıkları dersler var.