Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, “Her günahın bir intikam meleği olur” başlığıyla 5’inci videosunu da yayınladı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya “Her hafta canını bir kere yakacağım” diyen Peker önceki iddiaları için şu ifadeyi kullandı: “Savcılar harekete geçerse tüm anlattıklarım bir hafta içinde delillenir.”
Peker, örgütüne yönelik Türkiye’de düzenlenen operasyonun ardından, yurt dışındaki evinden video çekerek sosyal medya hesaplarından paylaşmaya başlamıştı. Peker, Yeldana Kaharman’ın ölümü, Bodrum Marina’nın el değiştirmesi ve diğer konularla ilgili çeşitli iddialar dile getirmişti. 4’üncü videosunda ise kendisini “Pislik mafya” diye niteleyin Soylu için, “Bana ‘Hakkında dosya hazırlanıyor’ dedi” diye konuşmuştu.
Yeni videoda Peker’in iddialarıyla ilgili elinde deliller bulunduğunu da belirttiği sırada masasındaki ajandayı ve üç büyük zarfı düzeltmesi dikkat çekti.
Eski bakan Mehmet Ağar’ın offshore hesapları ve gizli ortaklıkları bulunduğunu öne süren Peker, Soylu’ya da şöyle seslendi: “Sen benim jokerimdin, dönüş biletimdin. Bizi yaktın. Görüşeceğiz ama…”
Peker, Soylu’nu danışmanının 1 milyon 600 bin liralık arabaya bindiğini ve Trabzon’da 5 milyon liralık ev yaptırdığını öne sürdü: “Danışma maaşı ne kadar, en fazla 10 bin lira değil mi? Bir de akrabası var Sadık Soylu; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan hiç çıkmaz. Sadık Soylu’nun telefonundan Çevre Bakanlığı’ndaki bürokratlar günde kaç kere aranıyor, bir bakın. Bundan büyük delil mi olur?”
Ağar’ın, şebekesine yönelik operasyondan önce Antalya’da 12 civarında kişiyle yemek yediğini ve kendisi hakkında konuşulduğunu söyleyen Peker, “Göreceksiniz üç dört güne neler olacak…. Emniyette talimatla operasyon olur, sen hiç para dağıtılarak emniyette suç örgütü operasyonu yaptırıldığını duydun mu? Onlara da değineceğim” dedi.
Namusu maaşı kadar olan gazeteciler…
“Derin Mehmet, arkadaşlar, orada mısınız? Temiz Süleyman, sen de orada mısın? Namusu maaşı kadar olan gazeteciler, siz de orada mısınız? Onurlulara lafımız yok. Çakma solcular, siz de orada mısınız? İyi olanlara sözümüz yok” diye ‘yoklama yapan’ organize suç örgütü lideri, 5’inci videoda şunları söyledi:
Ağar, polis cinayetine karışan Salifov için emniyeti aradı mı?
- Beykoz Konakları’nda bulunan bütün şahısların, Sezgin Baran Korkmaz, Emir Sarıgül, Mehmet Ağar, Tolga Ağar, Tolga Ağar’ın kız arkadaşı, Emir Sarıgül’ün şoförü, sonradan gelen emniyet mensupları aynı yerde, aynı evde bulunmuşlar mı, aynı saat diliminde telefonları sinyal veriyor mu? Baz istasyonu kayıtları bir günde gelir, savcı isterse…
- İkincisi, Tolga Ağar ve kız arkadaşının saç tahlilinin (kokain iddiası) yapılması. Milletvekili olduğu için kendisi eğer bu yönde tasarruf bildirmezse milletvekilliği sonrasında bunun incelemesinin yapılması… Sayın savcı buradan bahisle devam eder…
- Rus voroskoy sistemi, yani kanun dışı insanların oluşturduğu yapının bir grubunun başında olan Nadir Salifov (Guli lakaplı), Türkiye’de gözaltına alınıp polis cinayetine karıştığı için deport edildi mi? Organize şubede bu kişinin deport tutanağında polis katili olduğu yönünde yazı var mı? Ayrıca böyle bir evrak organize şubede var mı?
- Mehmet Ağar kendi telefonundan ya da koruma polislerinin telefonundan dönemin İstanbul emniyet müdürü Mustafa Çalışkan’ı arayıp “Bu arkadaşı bırakın” dedi mi? Sinyal ve baz kayıtlarının alınması gerekir, doğru olan o?
- Nadir Salifov tekrardan Türkiye’ye giriş yapabilmiş mi? Giriş yapmışsa hangi birimin, hangi mahkemenin vermiş olduğu kararla Türkiye’ye gelebilmiş ve deportu kaldırılmış?
- Mübariz Mansimov’a ait olan ve Mehmet Ağarlar tarafından gaspedildiği söylenen 1 milyar dolar değerindeki yat limanı gerçekten 29 milyon dolara alınmış mı? Yine bahsi geçen yat limanını alan kişiler, offshore hesaplarında bir şirket kurmuş mudur, bu şirketin içinde gizli bir ortaklık mevcut mudur? Mansimov’un konuyla ilgili ifadesi alınacak mıdır?
Ağar Gülen’e devletin hangi birimi tarafından gönderildi?
- Ayrıca Mansimov ile Mehmet Ağar ABD’ye birlikte Fethullah Gülen’i ziyarete gitmiş midir? İlgili bakanlığa yazı yazılarak uçuş kayıtlarının istenmesine… Yine ayriyeten Mehmet Ağar yapmış olduğu açıklamada devletin bilgisi dahilinde gitmiş olduğu yanıtından bahisle, devletin hangi birimi tarafından gönderilmiştir? Elinde bu yönde yazılı bir emir var mıdır? Eğer yoksa, devlet geleneğinde suç örgütü, terör örgütü olarak bilinen kişiye sözlü talimatla insan yollanır mı? Bununla ilgili kurumlara sorulmasına…
Kolombiya’dan gelen kokain için gözaltı kararı oldu mu?
- Kolombiya’dan yüklenen 4 ton 900 kilo kokainin, açık kaynaklarda dahi İzmir’de bir kimya şirketine geldiği ortadayken ve bunu Kolombiya savunma bakanı, Kolombiya Organize Şuçlar daire başkanı ve diğer yetkililer basın önünde açıklamışken, bu ihbar kabul edilerek, Kolombiya devletinden yazı gelmese bile bu bahsi geçen şirketle ilgili herhangi bir çalışma yapılmış mıdır? Bu konuyla ilgili gözaltı kararı olmuş mu? Eğer olmamışsa bu konuyla ilgili iki tane müfettişin İzmir Emniyet Müdürlüğü’ne gönderilerek orda bu konuyla ilgili rapor hazırlanmasının istenmesine.…
Tolga Ağar’ın sinyal kayıtlarına bakılacak mı?
- Tunceli’de tecavüze uğradığı ve ertesi günü intihar ettiği söylenen Yeldana (Kaharman) isimli yabancı uyruklu bayanın adli tıp raporunun istenmesine, organize suç kapsamında değerlendirildiğinden dosyanın ikmalen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Bölümü’ne gönderilmesine… Ayriyeten adli tıpta, basında çıktığı gibi çelişkiler olduğu yönünde iddialar nedeniyle bilirkişiye gönderilmesine, bilirkişinin fikriyatı yeterli olmazsa gerekirse mezarının açılarak yeni bir adli tıp raporunun düzenlenmesine, bu konularla ilgili makamlara yazı yazılmasına… Bahsi geçen zamanlarda Tolga Ağar’ın bahsi geçen şehirde olup olmadığına ilişkin telefon sinyal kayıtlarının çıkarılmasına dendiğinde sayın savcımızın hiç zahmet etmesine gerek yok, bunların cevabı bir haftada gelir. O zaman kimsenin kafasında bir şüphe kalmaz.
Ağar FETÖ’cülerden boşalan yerlere kendi kontenjanından kimleri atadı?
- Bana diyor ya (İçişleri Bakanı Süleyman Soylu) ‘pis, pislik’ diye… O zaman temiz Süleyman’ın, derincilerin başı Mehmet Ağar’ın doğru söyleyip söylemediği anlaşılır. Bunu yapmak zor değil ki, devletin dünya kadar savcısı var. Bir de Süleyman Soylu’nun, Mehmet Ağar’ın kendi kontenjanından soktuğu avukat savcıları da var. FETÖ’cülerden boşalan yerlere atama yapılacak ya, kendi kontenjanlarından kaçar hakim savcı sokmuşlar? Eskiden örgütlü suçlarda kıdemli savcılar çalışırdı. Avukatlıktan savcılığa geçen hakim ve savcıların örgütlü suçlar ve terör birimlerine bu kadar yoğun yönlendirilmeleri gerçekten kafa karıştırıcı. Bana diyor ki (Süleyman Soylu) ‘fare gibi kaçma gel adalete sığın’… Senin tayin ettirdiğin hakime savcıya değil mi, senin bakanı olduğun İçişleri Bakanlığı’na geleyim değil mi?