On iki sene süren bu otoriter rejim CHP’yi dönüştürdü, HDP’yi doğurdu. Bu iki parti gelecek için bir umuttur. Bu umut da toplumda hiç azımsanmayacak bir karşılık görmekte. Bu iki partinin bir sonraki seçimlerde koalisyon kurmaları imkânsız değil. Bunun için de bu seçimlerde ikisinin de güçlenmesi gerekiyor.
Yüzde otuz sınırına dayanan bir CHP ve barajı aşmış bir HDP, pazartesi günü için iyi bir sonuçtur. Unutulmamalı ki CHP ve HDP seçmenleri 1970’lerde Ecevit’e, daha sonra da SHP’ye beraber oy verdiler. Yakın geleceğin ülkeyi düze çıkarabilecek hükümetini CHP ve HDP’nin beraber kurması hayal değil.
Türkiye çok ciddi bir imkâna sahip. Ortadoğu’da siyasal İslamın demokratik yollarla iktidardan muhalefete geçmesi herkes için çok değerli bir tecrübe olabilir.
Çeşit çeşit otoriter rejimler görmüş bir ülke artık bu tuzağa düşmeyeceğini gösterebilir. Toplumda daha önce hiç olmadığı kadar özgürlük, çoğulculuk ve gelişmiş bir demokrasi isteği var. Gezi bunun sinyaliydi ve hem CHP’yi hem de HDP’yi olumlu bir şekilde etkiledi.