Memlekete bir fiili durum dayatırsanız kimin nasıl yönettiği belli olmayan, kurumların birbirine girdiği bir manzara ortaya çıkar. Bu dayatmanın geleceği yer buydu.
Başbakan’ın kendini “Hükümetin başı benim, devletin başı Cumhurbaşkanı” diyerek ahaliyi aydınlatmak mecburiyetinde hissetmesi boşuna değil.
Bu ‘devletin başı‘ da ‘hükümetin başı‘ da ne yaptıklarının sorumluluğunu alacak olgunlukta ne de kendilerine gerektiğinde hesap verebilecek kadar güvenleri var.
Sorumluluk almak ve hesap verebilirlik yetişkinlerde bulunan özellikler. Oysa memleketimiz devasa bir ergen aklıyla yönetilmekte.
Her yönüyle iflas etmiş henüz erişkinliğe erişememiş bir siyasi anlayışın debelenmelerini izliyoruz. Yüzme bilmeden derin denizlere atlayanlar gibi kendileri boğulurken herkesi de aşağı çekiyorlar.