Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
23 yıllık AKP iktidarı dönemine siyasi yargı kararları damga vurdu. Enis Berberoğlu’nu, Tuncay Özkan’ı, Mustafa Balbay’ı, Mehmet Haberal’ı, İlhan Cihaner’i İlker Başbuğ’u, Selahattin Demirtaş’ı, Osman Kavala’yı, Can Atalay’ı, Tayfun Kahraman’ı…
Elbette bunlarla sınırlı değil. Kendisine muhalif kişiler hakkında mobbing niteliğinde bir çok gözaltı, soruşturma, yargılama ve tutuklamalar yapıldı. Ergenekon, Balyoz ve 28 Şubat darbesi bahanesi ile şerefli Türk askerlerini, gazetecileri, akademisyenleri siyasi yargı kararları ile hapse attı. Recep Tayyip Erdoğan’ın yargılatmadıkları; Melih Gökçek ve beş belediye başkanını zorla istifa ettirdi ve haklarındaki dosyalara savcılıklardan takipsizlik verilerek tek bir dava açılmadı. Erdoğan’a gelince; Oğlu Bilal ile paraları sıfırlamaktan yargılanamadı. Diplomasızlığı için yapılan suç duyuruları ile açılmak istenen davalar savcıların reddetmeleri ile açılmadı.
27 Mayıs 1960 darbesi 15 Ekim 1961’de yapılan seçimlerle 17 ay sonra sona erdi. 12 Eylül 1980 darbesi 6 Kasım 1983’te yapılan seçimle 3 yıl sonra sona erdi. 2002- 2018 arası parlamenter rejim vardı AKP iktidarı 16 yıl sürdü. YSK darbesi ile totaliter tek adam rejimi 24 Haziran 2018’de başladı, 2023’ten bugüne 7 yıldır katmerlenerek sürüyor. Muhalifler hapiste, suçlular iktidarda.