Başkalarının hatasını, kusurunu gördüğünde, ilk olarak, ‘bunun benzerini bizler de yapıyor muyuz’ diye soruyor kendisine…
Türkiye’de böyle yapan bireyler muhakkak var; ama böyle yapan hiçbir siyasi akım, grup veya cemaat yok. Hep başkaları suçlu bizim düşünce geleneğimizde ve ‘biz’ hep mağdur ve haklıyız…
Bilmiyorum, belki çocukluğumuzdan itibaren, böyle bir ‘körlük’ geliştirmek için yetiştiriliyoruz. Yoksa sağından soluna, dindarından dinsizine, sürekli haklı olan insanların ülkesinde yaşıyor olmayı nasıl açıklayacağız?
Geçmişi katliamlarla, darbelerle, insanlara yapılan korkunç eziyetler ve haksızlıklarla dolu bir ülke burası…
Geçmişinde öyle ya da böyle ciddi günahlar bulunmayan neredeyse hiçbir toplumsal grup yok Türkiye’de… Ama nasıl yapıyorsak, hep başkalarını suçlu ve kendimizi de sütten çıkmış ak kaşık gibi görmeyi başarıyoruz… Bu ciddi körlüğü tedavi eden bir ilaç geliştirmeden, bu ülkeye ne demokrasi ne hukuk ne de insan hakları gelecek…
Olabilir mi, Türkiye’de de bir gün, herkes şapkasını önüne koyup kendi kavminin günahlarına bakabilir mi?
Böyle yapan güçlü siyasi hareketler ortaya çıkmadan, Türkiye tam anlamıyla demokratik bir ülke olamayacak ve biz her şey için birbirimizi suçlamaya devam edeceğiz…