Kimimiz öldü orada, kimimiz yaralandı…
Kimimiz, sevdiği birisinin acı haberiyle sakatlandı…
Kimimiz, ölenlerin isimlerini okurken, tanıdığı birisinin olmadığına şükrederken yakaladı kendisini ve insanlığından utandı…
Ankara’da o istasyonun önünde havaya saçılan bilyeler hepimizin bir yerlerine saplandı bir şekilde…
* * *
Ama onlara değmedi bu bilyeler; o kalın derilerini incitmedi…
Mısır’daki ‘kızları’ için sel gibi gözyaşı akıtanlar, bir damla gözyaşlarını sakındılar bu parçalanmış insanlardan…