AK Parti ana damarından koparak yeni parti kuran Ali Babacan’ın söylemleri ile Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın mesajlarını karşılaştırdığımızda, anlayış ve felsefe olarak şu farkları görüyoruz:
– Babacan, 2001 krizinden sonra büyük umutlarla işbaşına gelen AK Parti’ye açılan siyasi krediyi kullandı.
– Arkasına hep 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün desteğini aldı.
– IMF ve yabancı kuruluşlarla program yürütmeye eğilimli idi ve IMF kartını, görev aldığı hükümete karşı açmaktan da imtina etmedi.
(…)
– Albayrak ise küresel belirsizliğin arttığı, jeopolitik ve dış politik risklerin üst üste bindiği dönemde iş başına geldi. 2013 gezi olayları ile 15 Temmuz hain darbe girişimi arasında gelişen şokların yaraladığı ekonomiyi iyileştirme sorumluluğunu üstlendi.
– AK Parti’nin sürükleyici gücünü yani Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı mutlak olarak önceledi. Aile bağları kendisi açısından avantaj yarattığı gibi, sürekli saldırıya açık hale gelmesi nedeniyle dezavantaja da dönüştü.
– Küresel sermaye, ilk günden Albayrak’ın bileğini bükmeye ve bu yöntemle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yıpratmaya odaklandı.