Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Gerçekliğin bir yanında iktidar varsa, diğer yanında halk hareket etmekte, ettikçe iktidarı kuşatmakta, her hareketinde iktidar alanının yüzeyinden temellerine doğru inerek iktidarı sarsmaktadır. Öğrenci gençliğin barikatları dağıtan öncü hamlesiyle önü açılan halkın hareketi kalıcılık kazanmaya başlamıştır ve üstelik Anadolu’ya ve üç büyük şehrin yoksul semtlerine yayılma yoklamaları yapmaktadır. Halk hareketiyle yaşamı cehenneme çevrilen işçi sınıfının işçi havzalarında ve fabrikalarda küçük kıvılcımlar halinde kendisini gösteren mevcut hareketlenmesinin buluşması, şimdi doğmaya başlayan halkçı-demokratik “güneşin” güç kazanıp parıldayarak iktidarın bilinçlice inşa ettiği puslu havayı dağıtmasını sağlayacaktır.
Halk hareketi semtlere ve işçi havzalarına yayılmalı, hareket halinde görüp yaşadıkları üzerinden olgunlaştırılmalı, uygunsuz zorlamalarla yıpratılmamalı, mevcut amorf halinin içinde tam boy konumlanırken işçi hareketiyle buluşmasına destek olunmalıdır. CHP’nin şimdiki mutlak hegemonyasını aşmak, iktidarın baskılarına karşı CHP’ye omuz verirken, halkın ihtiyaçlarını merkezine alan bağımsız alanlar açmak ve sosyalist inisiyatife güç kazandırmak gerekiyor. İlk özgünlük iktidarın bütün gücüyle yüklenerek hedefine doğru ilerlemesini sürdürmesi ile 19 Mart darbesi sonrasında patlayarak ortama saçılan halkın yoksulluğa ve diktatörlüğe öfkesinin sürekli birbirleriyle vuruşarak bir arada olduğu gerçekliğidir. İki zıt süreç aynı anda birbirleriyle sarmaş dolaş olarak hareket halindedir.