Rahatsızlık yaratan konu sadece şu: 2010 yılından bu yana kadın cinayetleriyle ilgili veri yayımlayan oluşumun hazırladığı raporların kadın cinayetlerinde gelinen tahammül edilemez düzeyi alenileştirmesi. Ataselim “Devlet de birkaç yıldan bu yana veri yayımlamaya başladı ancak şüpheli kadın ölümleri ile ilgili veriler yayımlanmıyor” diyor. Çünkü neyin cinayet neyin olmadığı artık çoktan beri tek başına hukuk sisteminin karar verdiği bir şey değil. Burada yeni bir mefhum ve yeni bir içtihat oluştu.
Kısacası veri toplama ve sayma işi her an her saniye bir siyasi mücadele konusu haline geldi. Enflasyon verileri ücret ve maaşların olması gereken düzeyini, iş ve kadın cinayetlerinde ölenlerin, işsizlerin sayısı ise güvenlik ve insanca yaşam sorununun çözümünü bir talep haline getirdiği ölçüde istatistik de bir kavga alanı.
Sayılar bunlar iktidarın yalanı, mağdurun ise kalkanı.