(…) bu ülkenin gençleri, sonuç vereceği düşünülen stratejilerin sıradan kurbanları sayılıp, üzerine hesap yapılıyor.
“Devletin kudret”i ile başı dönenleri kan tutmuyor, güce tapınanların kalp gözü çoktan kapanmış. Meğer ne hevesliymişler, ölüm saçma kudretini ele geçirmeye. Zalimlerin tahtına kendileri oturmak için göz dikmişler. O tahtı ele geçirdikten sonra kaybetmekten bunca korkmalarının nedeni de bu, bize çektirdiklerinin de.
Üstelik, tüm zalimler gibi cahiller. Bedelini başkalarına ödettikleri hesaplarının hiçbiri doğru çıkmıyor.
İnsan merkezli siyaset ve iktidar anlayışı “sorumluluk” üzerine inşa edilir, kudret göstermek üzere değil. Akılla yönetmeyi başaramayanlar, kaba güce müracaat eder, belli ki o akıl yokmuş, olmayınca eski yöntemlere keskin bir dönüş ile işte yine kan, revan içinde kaldık.
(…) geçici hükümetin hiçbir konuda elini tutan, kaos ortamını yatıştırmasını engelleyecek hiçbir sebep yok. Hal böyle iken, böylesi bir ortamda “seçim” diye tutturmanın ülkenin huzuru ile hiçbir alakası olmadığı apaçık ortaya çıkıyor.